11. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/17849 Karar No: 2014/873 Karar Tarihi: 16.01.2014
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/17849 Esas 2014/873 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2013/17849 E. , 2014/873 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/03/2011 gün ve 2008/376-2011/67 sayılı kararı onayan Daire’nin 27.06.2013 gün ve 2011/12857 - 2013/13625 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin, “... ...” ibaresinin 07, 09, 11, 21, ve 35. sınıflardaki mal/hizmetler yönünden tescili için davalı ..."ye başvuruda bulunduğunu, başvurunun ... tarafından 556 sayılı KHK"nın 7/l-b maddesi gereğince "..." ibareli markalar gerekçe gösterilerek kısmen reddedildiğini, red kararına karşı yaptıkları itirazın da..."nun 2008-M-5248 sayılı kararı ile reddedildiği; oysa müvekkili şirketin “...” ibareli birçok markanın sahibi olduğunu, ... ibareli markaların müvekkili tarafından 1990"lı yıllardan beri kullanılarak tanınmış hale getirildiğini ve kazanılmış hak teşkil edeceğini, başvuru ile redde mesnet markanın kullanılmadığını ve KHK.m.42/c gereğince hükümsüzlüğü talebiyle açtıkları davada markanın hükümsüzlüğüne karar verildiğini ileri sürerek, ..."nun 2008-M-5248 sayılı kararının iptaline ve marka başvuru işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davalı şirketin ... kararına katılımı ve taraf sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle bu davalı yönünden davanın husumet yokluğundan reddine; ... aleyhine ... kararının iptali istemiyle açılan davada ise “...” ibaresinin tanımlayıcı olduğundan söz edilemeyeceği, “...” ibaresinin başvuruda tanımlayıcı tali unsur konumunda bulunduğu, asıl ve ayırt edici unsurun ise “...” ibaresinin olduğunun anlaşıldığı, çekişme konusu malların davacının önceki tarihli "..." ibareli 2003/21955 ve 2003/11909 sayılı markalarının kapsamındaki mal ve hizmetler ile aynı veya aynı tür olmadıkları, bu nedenle anılan markaların kazanılmış hak oluşturmayacağı, redde mesnet bir kısım markalar ... kararından sonra kullanmama nedeniyle hükümsüz kılınmış olsa bile bunun sonuca etkisinin olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine karar Dairemizin 27.06.2013 günlü ilamıyla onanmıştır. Davacı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 01,95 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK"nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 228,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.