Hırsızlık - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/14024 Esas 2016/5878 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/14024
Karar No: 2016/5878
Karar Tarihi: 13.04.2016

Hırsızlık - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/14024 Esas 2016/5878 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir hırsızlık davasında sanıklar, su motorunu çaldıktan sonra başka bir kişiye kargo ile gönderdiklerini ve para aldıklarını beyan ettiler. Mahkeme, sanıkların suçtan elde ettikleri menfaati iade ettiklerine dair herhangi bir delilin bulunmaması nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağına karar verdi. Sanıkların hüküm giymiş oldukları hapis cezasının infazı tamamlanana kadar, kendi altsoyu dışındaki kişiler üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğuna hükmedilmesi gerektiği belirtilerek, kararın bu yönde düzeltilerek onanması kararlaştırıldı. Kanuna göre sanıkların hukuki durumu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/1, 2, 3. maddelerinde açıklanmaktadır.
22. Ceza Dairesi         2015/14024 E.  ,  2016/5878 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    15/07/2010 tarihli celsede müdafii istemediklerini beyan eden ve yokluklarında verilen kararın tebliği ile hükmü temyiz eden sanıkların temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
    Katılan ..."ya karşı eylemde, sanıkların soruşturma evresinde 11/06/2010 tarihli ifadelerinde, suça konu su motorunu çaldıktan sonra Ankara ilinde ... isimli şahsa kargo ile gönderdiklerini ve karşılığında 300 TL paranın adı geçen şahıs tarafından sanık ... hesabına gönderildiğini ve kendilerinin de parayı çektiklerini beyan ettikleri, sanıkların suçtan elde ettikleri menfaati iade ettiklerine dair herhangi bir delilin bulunmadığının dosya kapsamından anlaşılması karşısında; etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama şartları oluşmaması nedeniyle tebliğnamede bu yönden bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde
    görülmemiştir. Ancak;
    Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uygulamasında (a,b,d,e) ve c bendindeki kendi altsoyu dışındaki kişiler üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun hükmolunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendindeki kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksunluğun ise, koşullu salıverilmesine kadar devam edeceğine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ve ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
    hüküm fıkrasından ""TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölümler çıkarılarak, yerlerine "Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanıklar hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 53/1, 2, 3. maddelerinin uygulanmasına" cümlelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.