Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/456 Esas 2020/3348 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/456
Karar No: 2020/3348
Karar Tarihi: 19.02.2020

Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/456 Esas 2020/3348 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesinde görülen bir kasten yaralama davası sonucunda verilen mahkumiyet kararı temyiz edilmiş. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını çelişkili raporlara dayandırmasını ve Anayasa Mahkemesi kararı nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kararın bozulmasına ve sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına karar verilmiştir. Hüküm bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı TCK'nın 86. ve 87. maddeleri
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi
- CMUK'un 326. maddesi
3. Ceza Dairesi         2020/456 E.  ,  2020/3348 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten yaralama
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
    1)Yerel mahkemenin hükme esas aldığı Ege Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalının 21.05.2015 tarihinde düzenlediği raporun içeriğindeki çelişki ve mağdurda organ işlev zayıflaması ya da kaybı bakımından 6 ay sonra tekrar rapor alınmasının istenmesine rağmen kesin rapor aldırılmaması nedeniyle, yerel mahkemenin 26.06.2015 tarih, 2015/315 Esas, 2015/355 Karar sayılı kararının, Dairemizin 28.11.2018 tarih 2018/2543 Esas, 2018/18411 Karar sayılı kararı ile bozulduğu, mahkemece mağdur hakkında 19.02.2019 tarihinde İzmir Adli Tıp Şube Müdürlüğünden aldırılan raporda ise mağdurun 11.03.2018 ile 19.03.2018 tarihleri arasında ateşli silah yaralanmasına bağlı olarak hastanede yattığı ve vücuduna 50-60 civarı saçmanın isabet etmesi nedeniyle oluşan yaralanmaya bağlı rapor düzenlendiğinin belirtildiği, dosyamıza konu olayda mağdur bıçakla yaralandığı halde sonradan alınan raporun mağdurun ateşli silahla yaralanmasına ilişkin olduğu, bu haliyle raporlar arasında çelişki bulunduğu anlaşılmakla; mağdurun tedavi evrakları, geçici ve kesin raporlarıyla birlikte en yakın Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğüne sevk edilerek, dosyamıza konu mağdurun 22.03.2015 tarihli yaralanmasına ilişkin olarak raporlar arasındaki çelişki giderilmeden, Dairemizin 28.11.2018 tarih 2018/2543 Esas, 2018/18411 Karar sayılı bozma ilamının 2-a. maddesindeki hususlar yerine getirilmeden ve 5237 sayılı TCK"nin 86. ve 87. maddelerinde belirlenen ölçütlere göre rapor alınması gerektiği gözetilmeden, yetersiz raporlara dayanılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 19.02.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.