MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Şantaj, Özel hayatın gizliliğini ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13/12/2018 tarihli ve 2018/100278 sayılı yazısı ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I- Hükmün konusu, iddianamede yasal öğeleri gösterilen suçlar, sanıklar ve eylemlere ilişkin olup, iddianamedeki olayın anlatım biçimi ve uygulanması istenen yasa maddelerine göre, sanıklar ... ve ... hakkında yakınan ...’ya yönelik şantaj suçundan usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı gibi ek iddianame de düzenlenmediği, buna göre iddianamede anlatılmayan eylem sebebiyle 5271 sayılı CMK"nin 170/3 ve 225/1. maddelerine aykırı olarak sanıklar ... ve ... hakkında şantaj suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
II- Sanıklar ..., ... ve ...’a atılı 5237 sayılı TCK’nin 134. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçununun aynı Kanunun 139. maddesi uyarınca takibi şikâyete bağlı suçlardan olması dikkate alındığında; yapılan yargılama sırasında yakınan ...’nın 25.04.2012 gün ve havaleli dilekçesinde “... hakkındaki şikayetimdem kayıtsız şartsız vazgeçiyorum” belirterek şikayetçi olmadığını bildirmesi karşısında, şikayetten vazgeçmenin TCK"nin 73/5. maddesi gereğince diğer sanıklar ... ve ...’a da sirayet edeceğinden, sanıklar ..., ... ve ...’a 5237 sayılı TCK"nin 73/6. maddesi gereğince şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmedikleri sorularak, kabul etmeleri halinde, 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi gereğince kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
III- Uygulamaya göre de; 6352 sayılı Kanunun 81. maddesi ile TCK"nin 134/2. maddesinde yapılan değişiklikle, temel ceza miktarı iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiş ve ifşanın basın ve yayın yoluyla gerçekleşmesi halinde de aynı cezaya hükmolunacağının belirtilmiş olması karşısında, TCK"nin 7/2. maddesi gereğince, suçun işlendiği zamandaki kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunun ilgili tüm hükümlerinin somut olaya ayrı ayrı uygulanması ve her iki kanuna göre hükmedilecek sonuç cezalar tespit edilip, sonuç cezalar karşılaştırılarak lehe olan yasa belirlenerek uygulama yapılması gerekirken, yazılı şekilde eksik ve denetime olanak vermeyecek biçimde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... savunmanları ile sanıklar ... ile ...’un temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 16.11.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.