23. Hukuk Dairesi 2013/6213 E. , 2013/8040 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin başkanlığını yaptığı dönemde kooperatifin inşaatlarını yapan dava dışı Kemal Salih Koçak firmasına yapılmayan işler için fazladan ödeme yapmak ve kooperatif amaç ve faaliyetleri dışında şahsi harcamalarda bulunmak suretiyle kooperatifi zarara uğrattığını ileri sürerek, toplam 96.542,90 TL"nin yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 65.761,00 TL"nin davalıdan tahsiline dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine, Dairemizin 01/03/2012 tarih ve 2011/3210 Esas, 2012/1585 Karar sayılı ilamıyla, davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin süre yönünden reddine, davalı aleyhine sorumluluk davası açılması yönünde genel kurulca alınmış bir karar bulunmadığı, davanın denetçiler tarafından da açılmadığı, davacı tarafa sorumluluk davası açılmasına ya da açılan işbu davaya muvafakat verilmesine ilişkin genel kurul kararının ve davanın gelindiği aşamada görevde olan denetçilerin davayı açan vekile denetçi sıfatıyla verdikleri vekaletnamenin ibrazı için önel verilmesi, noksan işlemler yerine getirildikten sonra davaya devam edilmesi gerektiğini belirtilerek davalı vekilinin temyiz itirazları incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma, bozma öncesi alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; yönetim kurulu başkanı ile diğer bir üyenin müşterek imzası ile kooperatifin temsil ve ilzama yetkili olduğunun anlaşıldığı, yönetim kurulu üyeliğine yapılan seçimler ile usulsüz yapılan harcamalar ile ilgili olarak kooperatifin temsil ve ilzamı konusundaki yetki durumuna göre ilgili yönetim kurulu üyelerinin sorumlu olacakları, davalının kooperatif yetkilisi olarak ... İnşaat Ltd. Şti." ne 38.915,75 TL fazla ödeme yaptığı, yine şirket yetkilisi olarak 26.845,75 TL belgelendirilmemiş ve usulsüz harcamalar yaptığı gerekçesiyle, 65.761,00 TL fazla ödeme ve usulsüz harcama bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, davacı kooperatifin yönetim kurulu eski başkanı davalı tarafından kooperatifin zarara uğratıldığı iddiasına dayalı sorumluluk davasıdır. 6100 sayılı HMK"nın 266. maddesi "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir." hükmünü içermektedir. Aynı Kanun"un 281 ve 282. maddeleri hükümlerinde de bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı ise hakimin bilirkişi raporunu diğer delillerle birlikte serbestçe takdir edeceği, bilirkişi raporunu, yeter derecede kanaat verici bulmazsa bilirkişiden ek rapor ya da sözlü açıklama isteyebileceği gibi başka bir bilirkişiden rapor alabileceği öngörülmüştür.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalının görev yaptığı 01.03.2003-29.02.2008 tarihleri arasındaki döneme ilişkin davacı kooperatifin sadece 2005 yılı defterleri incelenmiş olup; davalı tarafça bilirkişi raporuna teknik nitelikte itirazlar yapıldığı halde bu itirazları karşılar şekilde ek rapor alınmamıştır. Bu durumda, kooperatif uygulamaları ve mali konularda uzman bir bilirkişi seçilerek, genel kurul ve yönetim kurulu kararları, davalının görev yaptığı döneme ilişkin tüm defter, kayıt ve belgeleri ile varsa banka hesapları getirtilmek suretiyle incelenerek, davalının savunma ve itirazlarını da karşılayacak şekilde ve önceki rapordaki tespitler de tartışılmak suretiyle açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporu esas alınarak, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 13.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.