17. Ceza Dairesi Esas No: 2015/15138 Karar No: 2016/9614 Karar Tarihi: 28.06.2016
Hırsızlık - iftira - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/15138 Esas 2016/9614 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, hırsızlık ve iftira suçlarından mahkumiyet hükmü verilen bir davayı inceledi. Sanığın hastane görevlisinin odasına girdiği, telefonunu alıp çıkarken yakalanmasının ardından yapılan işlemlerin yeterli olmadığı ve iftira suçunun oluşmadığı sonucuna vardı. Olayın detaylı olarak araştırılmadan mahkumiyet hükmü verilmesini yanlış buldu ve davayı bozdu. Kanun maddeleri detaylı olarak belirtilmemiş.
17. Ceza Dairesi 2015/15138 E. , 2016/9614 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, iftira HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Sanığın evrak işlemleri için, hastane görevlisi olan yakınanın odasına girdiği, yakınanın evrak ile ilgili bir sorunu görüşmek için odasından ayrıldığı, döndüğünde sanığın odada olmadığını gördüğü, telefonunu kontrol ettiğinde yerinde bulamadığı, kısa bir süre sonra odaya tekrar gelen sanığı görünce hastane güvenliğine haber verdiği, yakınanın sanığın telefonu aldığına dair bir görgüsünün bulunmadığı, ancak arkadaşlarından odaya başka giren çıkan olmadığını öğrenmesi sebebi ile sanıktan şikayetçi olduğu, yakınana bu bilgiyi verenlerin dinlenilmediği gibi, sanığın üzerinden cep telefonunun da çıkmadığının ve olaydan sonra telefonun kim tarafından kullanıldığı hususunun da araştırılmadığının anlaşılması karşısında, cep telefonunun çalındıktan sonra kim tarafından kullanıldığı araştırılıp bunların sanık ile bağlantısı saptanmadan ve yakınana odaya başka kimsenin girmediği bilgisini verenler dinlenilmeden eksik soruşturma ile yetinilip yazılı şekilde karar verilmesi, 2-Yakalama tutanağı içeriğine göre, hastane özel güvenlik görevlilerinin, sanığı kolluğa teslim ettiği, kolluğun sanığa kimliğini sorduğunda sanığın üzerinde kimliği olmadığı söyleyip, kendini ... olarak tanıttığı ancak henüz herhangi bir evrak tanzim edilmeden, sanığın kabaca yapılan üst aramasında nüfus cüzdanı ve diğer kimlik belgelerinin kemerinin altına sıkıştırılmış olduğunun görüldüğü ve gerçek kimliğinin anlaşılıp, tüm evrakların gerçek kimliği ile tanzim edildiği, ... yönünden bir soruşturma işlemine başlanmadığı olayda; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 29.04.2014 gün ve 221/214 Esas, 02.12.2014 gün ve 618-532 sayılı kararları ışığında yapılan incelemede; sanığın yakalanmasının ardından üzerinden yapılan tüm işlemlerin üzerinden çıkan ve kendisine ait olan kimlik bilgilerine göre düzenlenip, bildirdiği isim hakkında hiç bir soruşturma ve kovuşturma işlemi yapılmadığının anlaşılması karşısında, başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suretiyle iftira suçunun yasal unsurları oluşmadığı gibi ismini bildirdiği kişinin gerçek kişi olup olmadığı dahi belli olmadığı gözetilmeden, sanığın iftira suçundan mahkumiyetine karar verilmesi Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 28.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.