18. Ceza Dairesi 2015/39835 E. , 2017/14320 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
ŞİKAYETÇİ : ...
SUÇ : Gürültüye neden olma
HÜKÜM : Beraat
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı"nın, 01.04.2010 tarih, 5453-20109 sayılı yazılarına göre, gürültü ile ilgili olarak denetleme, durdurma ve cezai işlem uygulama hususlarında, ..."na yetki devri yapılmış olması karşısında, suçtan doğrudan zarar gören adı geçen belediyenin, katılma talebinin reddine dair Yerel Mahkemece verilen ara kararın kaldırılarak, CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca, şikayetçi kurumun kamu davasına katılan, vekilinin de katılan vekili olarak kabulleri suretiyle ve bu hususun aksine görüş içeren tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmeyerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 56. maddesine göre "Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevrenin kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşın ödevidir."
TCK"nın 183. maddesine göre ilgili kanunlarda belirlenen yükümlülüklere aykırı olarak, başka bir kimsenin sağlığının zarar görmesine elverişli bir şekilde gürültüye neden olan kişi cezalandırılır. Bu düzenleme ile kişilerin sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı güvence altına alınmıştır.
2872 sayılı Çevre Yasasının 14. maddesi uyarınca kişilerin huzur ve sükununu beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde ilgili yönetmeliklerle belirlenen standartlar üzerinde gürültü ve titreşim oluşturulması yasaklanmış, ulaşım araçları, şantiye, fabrika, atölye, işyeri eğlenme yeri, hizmet binaları ve konutlardan kaynaklanan gürültü ve titreşimin yönetmeliklerle belirlenen standartlara indirilmesi için faaliyet sahipleri tarafından gerekli tedbirlerin alınması gerektiği düzenlenmiştir.
Bu düzenlemeye dayalı olarak 04/06/2010 tarihli Resmi Gazetede Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği yayımlanmıştır.
2872 sayılı Çevre Yasasının 12. maddesine göre Kanun hükümlerine uyulup uyulmadığını denetleme yetkisi Çevre ve Orman Bakanlığı ile denetleme yetkisinin devredildiği kurumlara aittir.
Aynı yasanın 12. maddesi uyarınca Çevre ve Orman Bakanlığınca çıkarılan 2006/16 sayılı "Yetki Devri" kodlu genelge ile bazı mahalli idarelere denetim yapma, yaptırım uygulama konusunda yetki devri yapılmıştır. Katılan ... Belediyesinin de yetki devri yapılan belediyelerden olduğu anlaşılmıştır.
AİHS [Moreno Gomez/İspanya davasında (16/11/2004, başvuru no:4143/02)] evinin yakınındaki gece kulüplerinin geceleyin sebep olduğu sürekli gürültüden rahatsız olduğunu belirten başvurucunun şikayeti sonucunda verdiği kararında, başvuranın evine saygı hakkının yetkililerin gece gürültü sorununa bir çözüm bulmamaları yüzünden ciddi bir şekilde ihlal edilmiş olduğunu belirterek 8. maddenin ihlal edildiğine karar vermiştir. Yine Martine/İspanya (18/10/2011, başvuru no:21532/08) ve Mileva ve diğerleri/Bulgaristan (25/11/2010, başvuru no:43449/02) davasında da işletmelerin yol açtığı aşırı gürültü karşısında yetkili mercilerin pasif kalmalarının özel ve aile yaşamlarına müdahale oluşturduğunu kabul etmiştir. AİHM gürültüyü denetlemekle görevli kamu kuruluşlarının pozitif yükümlülüğü bulunduğunu belirterek doğrudan gürültüyü önlemekle sorumlu tutmuştur.
Gürültüye neden olma suçunun belli bir mağduru yoktur. Toplumda yaşayan herkes bu suçun mağduru olabilir. Gürültünün belli olmayan bir kimseye karşı yapılması bu suçu TCK"nın 123. maddesindeki kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan ayırmaktadır. TCK"nın 123. maddesindeki suçun faili belli bir kimseyi hedef almakta iken, TCK"nın 183. maddesindeki suçun faili belli bir kimseyi hedef almamaktadır.
Bu suçun oluşması için sanığın ilgili Kanunlarda belirlenen yükümlülüklere aykırı olarak başka bir kimsenin sağlığının zarar görmesine elverişli bir şekilde gürültüye neden olması yeterlidir.
TCK"nın 183"teki suç somut tehlike suçudur. Suçun oluşması için gürültüye maruz kalan kişinin sağlığının bozulması gerekmez, gürültünün insan sağlağını tehlikeye düşürmeye elverişli olması yeterlidir.
Somut olaya gelince; öncelikle emniyet birimine e-mail yoluyla ihbarda bulunan ve sanık müdafiinin açıklamasından, sanığın işlettiği .... adlı işyerinin daha önceki sahibi olan .....ile 27.04.2012 tarihinde evinden ölçüm işlemi gerçekleştirilen.... duruşmaya çağrılarak, şikayet ve ifadelerinin tespiti, gürültünün süresi ve niteliği konusunda beyanlarına başvurulması ve sonrasında dosyanın uzman bilirkişilere gönderilip, gürültünün insan sağlığına zarar görmesine elverişli olup olmadığı yönünde rapor alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/12/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.