3. Hukuk Dairesi 2017/12663 E. , 2017/10213 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki akdin feshi, tazminat ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin davaya konu taşınmazı kiraladığını, davalıların taşınmazın dış cephe mantolama işleminin yapılacağı ve PVC doğramaların yapılacağı taahhüdünde bulunduklarını, mantolama işleminin eksik bırakıldığını, duvarlardan su sızması olduğunu, mutfak tezgahının kırık olduğunu, taşınmazdaki ayıplar için tespit yaptırdıklarını belirterek akdin feshine, 12.000 TL kaporanın iadesine, taşınmaza yapılan 24.353 TL tadilat bedelinin tahsiline, aylık kira bedelinin kiralanandaki ayıp nedeniyle 3.000 TL indirilerek fazla ödenen 12.000 TL kira bedelinin iadesine ve 5.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili; taşınamazın temiz boyalı teslim edildiğini, davacının kendi tercihine göre tadilat yapmak istediğini, davacının TBK"nun 305. maddesi uyarınca prosedüre uymadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece taşınmazın dava sırasında tahliye edilmiş olması nedeniyle fesih hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı kiracının ayıp nedeniyle TBK"nun 306. maddesi uyarınca işlem başlatmadığı, manevi tazminat koşulları oluşmadığı gerekçesiyle alacak ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacının depozito alacağına yönelik temyiz taleplerinin incelenmesine gelince;
Taraflar arasında düzenlenen 01.04.2014 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin hususi şartlar 10. maddesinde kiracıdan 12.000 TL depozito bedeli alındığı, taşınmazın elektrik, su, doğalgaz borcu bulunmaz ve dairede hasar masrafı olmazsa depozito bedelinin kiracıya ödeneceği kararlaştırılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda kiralanın gözden geçirilmesi ve kiracıya bildirme başlıklı 335. maddesinde; "Kiraya veren, geri verme sırasında kiralananın durumunu gözden geçirmek ve kiracının sorumlu olduğu eksiklikleri ve ayıpları ona hemen yazılı olarak bildirmek zorundadır. Bu bildirim yapılmazsa, kiracı her türlü sorumluluktan kurtulur. Ancak, teslim alma sırasında olağan incelemeyle belirlenemeyecek olan eksikliklerin ve ayıpların varlığı hâlinde, kiracının sorumluluğu devam eder. Kiraya veren, bu tür eksiklikleri ve ayıpları belirlediğinde, kiracıya hemen yazılı olarak bildirmek zorundadır." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. ./..
Davaya konu taşınmazın dava sırasında 17.03.2015 tarihli tutanak ile tahliye edildiği anlaşılmaktadır. Davalı kiraya verenler tahliye sonrası hasar, kira veya yan gider alacağı bulunduğunu ileri sürmediğine göre davacının depozito alacağına ilşikin talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde depozito alacağının da reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlere hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.