11. Hukuk Dairesi 2013/17970 E. , 2014/862 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 32. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18.10.2011 gün ve 2011/168-2011/38 sayılı kararı bozan Daire’nin 20.05.2013 gün ve 2012/12057-2013/10349 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, davalılar ... ve ...’in imza yetkilisi olarak, ...’nın yetkili müdürün kayın biraderi olarak, davalı ... Otomotiv Ltd. Şti"nin bu kişiler ile işbirliği içinde olmak üzere müvekkilini zarara uğrattığını, davalı yöneticilerin ... TV kanalında birkaç dakikalık haber için 200.000.USD bedel ile ... Ltd. Şti. ile anlaşma yaptıklarını, ancak kanal yetkilisi ile yapılan görüşme sonucu bu hizmet karşılığında 15.000 USD ödendiğinin öğrenildiğini ve müvekkilinin bu şekilde zarara uğratıldığını ileri sürerek, fazlaya ait haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 150.000 USD"nin faizi ile davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Ltd. Şti. vekili, tarafların serbest iradeleri ile sözleşmenin yapıldığını ve müvekkilinin edimini ifa ettiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davaya konu sözleşme ile alakasının bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin ... Otomobilleri ithalatçısı olan davacı şirkete 1998 yılında genel müdür olarak atandığını, şirketi zararda iken kar yapar duruma getirdiğini, müvekkilinin olayda kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin genel müdür yardımcısı olarak İdari ve Mali İşlerden sorumlu olduğunu, ceza dosyasında alınan bilirkişi raporunda davaya konu sözleşmenin yönetim kurulu kararlarına uygun olduğunun tesbit edildiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, ... A.Ş. ve ... Ltd. Şti. arasında Mart 2000 tarihinde imzalanan sözleşmeden sonra 2001 tarihinde müdür olan ..."un ibra edildiği, genel kurulun ibra kararı vermesinden sonra anonim ortaklık yönetim kurulu üyelerine ve 342. madde anlamında müdürlere karşı ibranın kapsamına giren işlemler nedeniyle tazminat davası açılamayacağı, diğer davalılar açısından, ceza dosyaları ve dava dosyası incelendiğinde, davacının zararına yol açtığı iddia edilen işlemlere katılmadıkları veya onların davranışlarının zarara yol açtığının kanıtlanmadığı gerekçeleriyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 20.05.2013 tarihli kararı ile bozulmuştur.
Davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, davacı şirketin genel müdürü, genel müdür yardımcısı ve pazarlama müdürü ile bunlarla birlikte hareket ettiği iddia edilen üçüncü şirket ve yönetici aleyhine açılan davacı şirketin uğradığı zararının tazmini istemine ilişkindir. Dairemizin 20.05.2013 gün ve 2012/2057-2013/10349 sayılı kararında davalı ... hakkındaki davanın bozulmasına, davalılar ... ve ... hakkındaki davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş ise de, bu davalılardan ... davacı şirketin Mali ve İdari işlemlerden sorumlu genel müdür yardımcısı ve birinci derecede temsil ve ilzama yetkili kişisi olduğu, davaya konu sözleşmeyi de genel müdür ... ile birlikte imzaladığı, diğer davalı ...’nın da davacı şirketin pazarlama departmanında görevli olduğu dosya kapsamından anlaşılmakta olup, mahkemece alınan bilirkişi raporunda bu şahıslar yönünden açıklanan hususlar değerlendirilerek yeterli inceleme yapılmamıştır. Bu itibarla mahkemece bu davalıların genel müdür ile birlikte şirketi zarara uğratma eylem ve işlemlerinin olup olmadığının, davalı ...’in şirket yönetimindeki sıfatı ve sözleşmeyi genel müdür ile birlikte imzalaması durumu da değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hem bilirkişi raporları hemde mahkeme gerekçesinde soyut olarak bu davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, Dairemizin 20.05.2013 gün ve 2012/2057-2013/10349 sayılı bozma kararına ilaveten kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair karar düzeltme isteğinin HUMK"nın 442.maddesi gereğince REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 20.05.2013 gün ve 2012/2057-2013/10349 sayılı kararına ilaveten yerel mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, 16.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.