1. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/1907 Karar No: 2009/3147
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/1907 Esas 2009/3147 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2009/1907 E. , 2009/3147 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAKARYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2008 NUMARASI : 2006/205-2008/252
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden 13750 parsel sayılı taşınmazın davalının ise komşu 13743 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmazların eğimli bir arazide bulunduğunu, davalının kendi taşınmazına yaptığı inşaat ve kazı nedeniyle taşınmazını tehlikeye soktuğunu ileri sürerek gerekli tedbirlerin hüküm altına alınması veya tedbirlerin parasal değerinin saptanarak elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı, davacının taşınmazına herhangi bir müdahalesinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile davalıya ait binanın uzun vadede kayma tehlikesi meydana getirdiği gerekçesiyle ortak sınır boyunca istinat duvarı yapılmasına karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . ..raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü -KARAR- Dava komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve muarazanın giderilmesine ilişkindir. Mahkemece olası bir zararın önlenmesi amacıyla duvar yapımını davalıya yükleyecek biçimde hüküm kurulmuştur. Mahkemece hükme esas alınan 12.6.2008 havale tarihli bilirkişilerce düzenlenen raporda,keşif tarihi itibarıyla kazı yapılan zeminin kendisini taşıyabildiği ve dolayısı ile davacının arazisinde kazıya bağlı oturma, akma, kayma gibi tehlikeler yaratacak bir durumun olmadığı, bununla birlikte yapılan kazı neticesinde uzun vadede toprak kaymasının olmayacağının garanti edilemeyeceği belirtilmiş ve mahkemece bu rapor esas alınarak davalı tarafından ortak sınıra istinat duvarının yapımına karar verilmiştir. Mahkemece böyle bir duvarın yapımına karar verilebilmesi için,mevcut veya yakın bir tehlikenin bulunması gerektiği kuşkusuzdur.Oysa hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtildiği gibi mevcut veya yakın bir tehlike söz konusu değildir Bu nedenle, davalının eyleminden kaynaklanır nitelikte el"an bir zararın doğduğu belirlenemediğine göre, duvarın yapımına karar verilmesi doğru olmadığı gibi, kabule göre de TMK’nun 750. md.ne göre komşular arasında zararın giderilmesi için yapılacak giderlere hakkaniyet ölçüsüne göre tarafların katılması gerektiği hususu gözardı edilerek, duvar yapımının sadece davalıya yükletilmesi de doğru değildir. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428. md. gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,12.3.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.