Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/1594 Esas 2020/2895 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1594
Karar No: 2020/2895
Karar Tarihi: 17.09.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/1594 Esas 2020/2895 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2017/1594 E.  ,  2020/2895 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müflisin keşide ettiği ve müvekkilinin yetkili hamil olduğu üç adet çek bedelinin süresinde ödenmediğini, müflis aleyhine icra takiplerine geçildiğini, takiplerin kesinleştiğini, iflasın açılmasından sonra iflas masasına bildirilen alacağın iflas dairesince reddedildiğini, red kararının yerinde olmadığını ileri sürerek, 999.090,35 TL alacağın iflas masasına kayıt ve kabulünü talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, bir alacağın sıra cetveline kayıt ve kabul edilebilmesi için, alacağın varlığının kesin ve birbirlerini doğrulayan belgelerle teyit edilmesi ve temel ilişkinin ispat edilmesi gerektiğini, çekin her zaman düzenlenebilecek belgelerden olduğunu, tek başına alacağın varlığının kabulü için yeterli olmadığını, gerçek alacaklarla yaratılmış alacakların birbirinden ayrılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 18.04.2016 tarihli ve 2015/8629 E. - 2016/2436 K. sayılı ilamıyla, itiraza uğrayan sıra cetvelinin en son 24.12.2010 tarihinde ilân edilmiş olduğu, dosya kapsamından davacının tebligat için masraf yatırmadığı, davanın ise 15 günlük hak düşürücü süre geçirildikten sonra 14.01.2011 tarihinde açıldığı, davanın hak düşürücü süre içinde açılmış olmasına ilişkin özel dava şartının noksanlığı bulunduğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda dava şartı yokluğundan HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 17.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.