Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/23784
Karar No: 2016/990
Karar Tarihi: 25.01.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/23784 Esas 2016/990 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/23784 E.  ,  2016/990 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Dava Türü : Alacak

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ...’nın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
    2-Davacı vekili, davacının noter kanalıyla işçilik alacaklarının ödenmesi için gönderdiği ihtarnamaye rağmen alacaklarının ödenmediğini öne sürerek 01.08.2005-01.11.2005 tarihleri arasında sigortalı çalışmanın tespiti, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, genel tatil, ücret alacağı (ücret farkı ve 2010 yılı 1 aylık maaşı ile 2011 Temmuz ayı maaşı) ve AGİ alacaklarının tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında hizmet tespiti yönündeki taleplerini ise atiye bırakmıştır.
    Davalı ... ve davalı şirket vekilleri ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
    Mahkemece, davacının iş akdinin haklı nedenlerle feshedildiğini, ücretlerin ödendiğini, yıllık izinlerin kullandırıldığını ayrıca feshe bağlı hakların ödendiğini davalı işverenin ispat etmek durumunda olduğu, iş akdinin davacı işçi tarafından ücretlerinin ödenmemesi ve çalışma şartlarının uygulanmaması nedeniyle İş Kanununun 24/II-e ve f maddesi gereğince 31/07/2011 tarihinde haklı nedenle feshedildiği gerekçesiyle ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın, kabulüne karar verilmiştir.
    Mahkemece verilen karar, Dairemizin 2014/4926 Esas ve 2014/12098 Karar sayılı ilamı ile “davacı ıslah dilekçesi ile genel tatil ücreti alacağı talebini hükme esas alınan bilirkişi raporunda %30 indirimli olarak hesaplanan miktar kadar arttırmış olduğu halde, Mahkemece 6100 Sayılı HMK’nun 26. maddesindeki taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak davacının talebini aşacak şekilde genel tatil ücreti alacağının hakkaniyet indirimi yapılmaksızın hüküm altına alınması ve davacının davalı şirket ile SGK aleyhine açmış olduğu hizmet tespiti davası yönünden davacının talebini atiye bırakmış olması nedeniyle davalı ... yararına maktu avukatlık ücretine hükmedilmiş ise de davalı şirket yararına avukatlık ücretine hükmedilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece, hizmet tespiti davası yönünden davalı ... ve davalı şirket açısından tek ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre bir avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece bozmaya uyularak bozma kapsamı dışında kalan ve kesinleşen hususlarda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, ulusal bayram genel tatil ücreti isteminin kabulü ile 419.67 TL"nin fesih tarihinden itibaren işleyecek olan bankalarca bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi oranında faizi ile birlikte davalı işverenden tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Bozma üzerine verilen kararda bozma dışında kalan hususlarda yeniden hüküm kurulup, kurulmayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Mahkemece, kısmi bozma kararına uyulması halinde kısmi bozma kararı gereğince inceleme yapılır ve yeni bir hüküm verilir. Mahkemenin kısmi bozma kararı gereğince verdiği yeni hüküm temyiz edilirse, Yargıtay"ca yalnız kısmi bozma kararının kapsamına giren bölüm hakkında temyiz incelemesi yapılır.
    Davadaki taleplerden biri veya birkaçı hakkındaki kararın Yargıtay"ın bozma kararının kapsamı dışında kalması nedeniyle kesinleşmesi halinde mahkemenin kısmi bozma kararı üzerine yaptığı inceleme sonucu verdiği yeni kararında, infazda tereddüt oluşmaması açısından eski kararının kesinleşen bölümünün de aynen tekrarlanarak “bu konuda verilen hüküm kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına” diye belirtilmek suretiyle yeni hükümde yer alması gerekmektedir.
    Somut olayda; mahkeme tarafından bozma kapsamı dışında kalan alacaklar hakkında önceki kararda verilen hüküm tekrarlanarak bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar vermek gerekirken önceki hüküm tekrarlanmaksızın " Bozma kapsamı dışında kalan ve kesinleşen hususlarda yeniden hüküm tesisine mahal bulunmadığına” şeklinde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    O halde davalı ... Başkanlığının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, 25.01.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY

    Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 01.10.2011 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş; 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) kanun yollarına ilişkin eski hükümleri ayrık olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır.

    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297.maddesine göre; “(1) Hüküm "Türk Milleti Adına" verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar:
    a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
    b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini.
    c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri.
    ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini.
    d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını.
    e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi.
    (2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”şeklinde düzenlenmiştir.
    “Hükmün Yazılması” başlıklı 298.maddesi ise:
    “(1) Hüküm, hükmü veren hâkim, toplu mahkemelerde başkan veya hükme katılmış olan hâkimlerden başkanın seçeceği bir üye tarafından yazılır.
    (2) Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.
    (3) Hükümde gerekçesi ile birlikte karşı oya da yer verilir.
    (4) Hüküm, hükmü veren hâkim veya hâkimler ile zabıt kâtibi tarafından imzalanır.”
    hükmü yer almaktadır.
    Açıklanan hükümlerin ortaya koyduğu bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denilebilir ki, dava içinden davalar doğar ve hükmün hedefine ulaşması engellenir. Kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz.
    Hukuk Genel Kurulu’nun 05.10.2011 gün ve 2011/20-607 E.-604 K.sayılı kararında da bu ilkeler aynen kabul edilmiştir.
    Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bozma dışında bırakılan konularda ortada bir kesin hüküm kalmayacağı ancak bunların taraflar lehine kazanılmış usuli hak oluşturacağı izahtan varestedir. Mahkemece, bozmaya uyarak yeniden karar verilmesi sırasında, kararın hüküm fıkrasında yer alan ve bozmaya konu yapılmayan kısım yönüyle de ilk hükümdeki gibi karar verilmesi gerektiği HGK.nun 10.10.2012 gün ve 2012/9-851E. 2012/705K. sayılı kararında da kabul edilmiş olup bu husus öğretide de benimsenmiş¹. uygulamada bu yönde gelişmiştir.²
    İlk derece mahkemesinin; Dairemizin bozma ilamına uyarak yaptığı yargılama sonrası bozma dışı kalan alacak kalemleri hakkında hüküm kurulmaması, açıklanan nedenlerle usule aykırı olup kararın bu gerekçe ile bozulması gerekirken, önceki kararda belirtilen alacakların gösterilerek “ bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına ” ibaresi eklenmek suretiyle hüküm kurulması gerektiğine işaret eden sayın çoğunluk gerekçesine katılmıyoruz. 25.01.2016
    ___________________________________________
    1 Bkz: Kuru B. Hukuk Muhakemeleri Usulü, 2001, 6. baskı, 5.Cilt, s.4769 “ Ancak mahkemenin, kısmi bozma üzerine yaptığı inceleme sonucunda verdiği yeni kararında, eski ( kısmen ) onaran ( kesinleşen ) bölümünü de aynen tekrarlaması ( yeni hükmüne alması ) gerekir”.
    2 Bkz: ( 9.HD.2014/13312-23426, 22.HD. 2014/11424-17487 sayılı ilamları).

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi