8. Ceza Dairesi 2019/26772 E. , 2020/13367 K.
"İçtihat Metni"İhtarname No : KYB - 2019/105240
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a muhalefet suçundan sanık ..."un, anılan Kanun"un 13/son, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62/1 ve 50/1-a. maddeleri gereğince 1.000,00 Türk Lirası ve 375,00 Türk Lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair Çivril Asliye Ceza Mahkemesinin 28/12/2007 tarihli ve 2007/460 esas, 2007/417 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, baba-oğul olan sanıklar ... ve ..."un birlikte başka şehirlerden silah getirip sattıkları yönündeki ihbara istinaden evlerinde yapılan aramada sanık ...’nin evinde ruhsatsız 2 adet tabanca ile 21 adet mermi,...’ın ise ruhsatsız 9 adet mermi bulundurduğu olay nedeniyle yapılan yargılama sonucunda mahkumiyetlerine karar verildiği, verilen karara yönelik sanık... tarafından temyiz başvurusunda bulunulması üzerine, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 20/09/2011 tarihli ve 2010/2538 esas, 2011/9663 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verildiği, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda ise sanık ..."un mahkumiyetine ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verildiği gözetildiğinde,
1- Sanığın eylemine uyan 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 13/4. maddesine uygun şekilde ceza uygulaması yapıldığı halde, hükmün kısmında madde numarasının anılan Kanun"un 13/son maddesi olarak gösterilmesinde,
2- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesinin 5. fıkrasında yer alan "Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder." şeklindeki düzenleme karşısında, adlî sicil kaydında herhangi bir sabıkası bulunmayan sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususu tartışılmadan, yazılı şekilde karar verilmesinde,isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 30.10.2019 gün ve 12606 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.11.2019 gün ve KYB/2019/105240 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Hükmün gerekçesindeki anlatım ve uygulamaya göre temel ceza belirlenirken uygulama maddesinin 6136 sayılı Yasanın 13/4 madde ve fıkrası yerine aynı Yasanın 13/son madde ve fıkrası olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50. maddesine nazaran failin daha lehine hükümler içerdiği bu nedenle öncelikle tartışılması gerektiği cihetle suç tarihinde adli sicil kaydında engel sabıkası bulunmayan hükümlünün, üzerine atılı suçun maddi zarar doğurmaya elverişli bir suç olmaması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanmasını isteyip istemediği araştırılıp kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları irdelendikten sonra yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunun değerlendirilmesi ve sonucuna göre CMK.nın 231/5. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının kararda tartışılmaması,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Çivril Asliye Ceza Mahkemesinin 28.12.2007 tarihli, 2007/460-417 esas-karar sayılı kararının CMK.nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 15.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.