Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/905
Karar No: 2009/3055
Karar Tarihi: 11.3.2009

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/905 Esas 2009/3055 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2009/905 E.  ,  2009/3055 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : TARSUS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 21/10/2008
    NUMARASI : 2007/171-2008/356

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, ıslah ettiği dava dilekçesinde, kayden maliki bulunduğu 474 parsel sayılı taşınmazın bir kısmını kompresör binası yapmak, bir kısmını da kendi parselleri ile birlikte kullanmak suretiyle komşu 905, 906 ve 907 nolu parselleri kullanan davalının işgal ettiğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemiştir.
    Davalı şirket, 906 ve 907 nolu parselleri şirketin kullanmadığını, davacı tarafından belirlenen sınıra itibar edildiğini, şirket tarafından trafo, trafo direği, kompresör ve kompresör binasının iyiniyetle yapıldığını, sökülmesinin aşırı zarara yol açacağını bildirip davanın reddini savunarak, taşkın kısmın uygun bedel karşılığında şirket adına temliken tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davalı şirketin davacıya ait taşınmaza yapılanmak suretiyle elatmasının sabit olduğu gerekçesiyle, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davasının kabulüne, temliken tescil isteğinin reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                                                                                           KARAR-
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup davalı savunma yoluyla temliken tescil istemiştir.
    Mahkemece, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğinin kabulüne, temliken tescil isteğinin reddine karar verilmiştir.
    Tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten ve HUMK.nun 376. maddesine göre; son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin; aynı yasanın 388. maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 389. maddede öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.
    Nevarki, uygulamada söz konusu yasanın 38l. maddesinin son fıkrasının getirdiği ayrıcalığa dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
    İşte bu gibi hallerde HUMK.nun 389. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkca gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın l4l. maddesi ile HUMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz. Değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek kısa kararda temliken tescil isteği ile ilgili bir hüküm kurulmazken gerekçeli kararda davalının temliken tescil talebinin reddine demek suretiyle kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru olmadığı gibi yıkım istekli davalarda kayıt maliklerinin de davada taraf olarak yer almaları zorunludur.
    Oysa, 906 ve 907 parsel sayılı taşınmaz maliklerine davada yer verilmemiş ve onların huzuru ile dava yürütülmemiştir.
    O halde, anılan parsel maliklerinin de davada yer almalarının temini bakımından davacıya olanak tanınması, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması da isabetsizdir.
    Davalı vekilinin, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, HUMK."nun 428. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.3.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi