Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3410
Karar No: 2018/3686
Karar Tarihi: 28.06.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/3410 Esas 2018/3686 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı ile 28 ton poşet alım sözleşmesi yaptıklarını ancak malın teslim edilmediğini ve ödenen mal bedelinin tahsil edilemediğini iddia ederek, itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı ise sözleşme olmadığını ve ödeme belgelerinin delil olmadığını savunmuştur. Mahkeme, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin davalının edimini yerine getirmemesi nedeniyle bozulması sonucunda, davacının ödemelerinin iadesini talep edebileceğine ve delillerin HMK'nun 202. maddesine göre delil başlangıcı olarak sayılabileceğine karar vermiştir. Ancak, davalının belgeleri kabul etmediği ve yazılı delillerle kanıtlanması gerektiği vurgulanmıştır. Sonuç olarak, davanın kısmen kabulüne ve davalının itirazının iptaline karar verilmiş, takibin devam etmesine ve icra inkar tazminatı talebinin reddine hükmedilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- T.B.K.'nun 77. ve devamı maddeleri: Ödemenin iadesi
- H.M.K.'nun 202. maddesi: Delil başlangıcı sayılacak yöntemler
19. Hukuk Dairesi         2017/3410 E.  ,  2018/3686 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, davacı ile davalı arasında 28 ton poşet alım sözleşmesi yapıldığını, davacı tarafından mal bedelinin ödendiğini, ancak malların davacıya teslim edilmediğini, ödenen mal bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine, davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasında bir sözleşme olmadığını, taraflar tacir olduğundan davanın ticaret mahkemesinde açılması gerektiğini, dava dosyasına sunulan banka ödeme dekontlarının alacak-borç ilişkisini göstermediğini, havale makbuzunun bir ödeme aracı olup, mevcut bir borcun ödendiğini gösterdiğini belirterek, davanın reddine, davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin davalının edimini yerine getirmemesi nedeniyle bozulması sonucunda, davacının sözleşmenin yerine getirileceği inancıyla yaptığı ödemelerin T.B.K.’nun 77. ve devamı maddelerine göre iadesini talep edebileceği, davacı tarafından dava dosyasına delil olarak sunulan dekont, sipariş yazısı ve telefon mesaj raporlarının H.M.K.’nun 202. maddesine göre delil başlangıcı sayılabileceğini, bu delil başlangıçlarının tanık ifadeleri ile desteklendiği ve alacağın ispat edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının iptaline, takibin 66.500.-TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava avans olarak yapılan ödemeler karşılığında mal teslim edilmediği, bu nedenle ödemelerin iadesine ilişkin itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosyaya sunulan havale makbuzları üzerinde herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Kural olarak havale bir borcun ödenmesine yönelik olarak yapılır. Bu durumda yapılan havalenin mal siparişine yönelik avans olduğunun usulüne uygun delillerle kanıtlanması ve taraflar tacir olduğundan bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması gerekir. Davalı tarafından kabul edilmeyen ve davalıyı bağlayıcı herhangi bir imza olmayan ve her zaman düzenlenmesi mümkün olan belgelere göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 28/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi