11. Hukuk Dairesi 2013/6637 E. , 2013/23438 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10.12.2012 tarih ve 2011/101-2012/246 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı TPE vekili ile diğer davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 17.220 TL"nin altında bulunduğundan HUMK"nun 3156 sayılı kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin “ FBD Fen Bilimleri Dershaneleri Dershanede Doğru Şıkkınız Eğitim Ciddi Kurumların İşidir + Şekil” ibareli marka başvurusuna, müvekkilinin “FEB Fen Bilimleri Merkezi” “Fen Bilimleri Merkezi” ve “Fen Bilimleri Merkezi İzzettin Silier” ibareli markalarını mesnet göstererek yaptığı itirazın TPE YİDK tarafından reddedildiğini, oysa davalı başvurusuna konu markanın KHK 8/1-b maddesi uyarınca müvekkili markaları ile karıştırılma ihtimaline yol açacak ölçüde benzer olduğunu, müvekkili markasının çok sayıda ve yüklü miktarlarda reklam yaptırılmak suretiyle tanınmış hale gelmesinin sağlandığını, davalının müvekkili markasını uzun yıllar kullandırma sözleşmesi ile kullanan kişi olması nedeniyle marka başvurusunda kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, başvuruya itirazın reddine dair YİDK kararının iptali ile davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, iptali istenen YİDK kararının yerinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı şirket vekili, “Fen Bilimleri” ve “Merkezi”ibarelerinin kimsenin tekeline verilemeyecek tanımlayıcı ibareler oldukları, dava konusu marka ile davacının itiraz gerekçesi markalarının farklı olduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının itiraz gerekçesi markalarındaki mal ve hizmetler ile davalı adına tescil olunan marka kapsamındakilerin tamamen aynı tür mal ve hizmetler oldukları, itiraz gerekçesi markaların tamamında “Fen Bilimleri Merkezi” ibaresinin markanın asli ve ayırt edici unsuru olduğu, her ne kadar “Fen Bilimleri” ibaresinin eğitim ve öğretim hizmetlerinde tek başına ayırt ediciliği bulunmuyor ise de, “Merkezi” ibaresinin tescil imkanı sağlayan bir ibare olduğu, nitekim davacının bu ibareyi ticaret unvanı ve işletme adı olarak tescil ettirme talebinin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 1968 yılında reddi üzerine davacının Danıştay nezdinde açtığı davanın kabul edildiği ve davacının bu ibareyi MEB nezdinde ticari işletme adı olarak tescil ettirdiği, davalı başvurusuna konu markada da “FBD Fen Bilimleri Dershanesi” ibaresinin ön planda ve büyük puntolarla yazılmak suretiyle markanın esaslı ve ayırt edici unsuru olarak tescil ettirilmek istenildiği, markada “Fen Bilimleri Dershanesi” ibaresinin tanımlayıcı olarak yer almadığı, bu ibarenin dışında “FBD” ibaresinin ise “Fen Bilimleri Dershanesi” ibaresinin kısaltması olduğu, markada yer alan slogan niteliğindeki ibarelerin tek başlarına ayırt ediciliklerinin bulunmadığı, markalar arasında yüksek düzeyde görsel, kavramsal ve sesçil benzerlik bulunduğu gibi tescil kapsamlarının da tamamen aynı tür mal ve hizmetleri kapsadığı, davacının “Fen Bilimleri Merkezi” ibareli markalarını daha önceden gören, bilen, hizmeti satın alan ortalama tüketici kitlesinin aynı mal ve hizmetler üzerinde yine ayırt edici unsuru “Fen Bilimleri Dershanesi” olan markayı gördüklerinde her iki marka arasında derhal irtibat kuracakları ve aralarında bağlantı bulunan işletmelere ait olduğunu düşünecekleri, özellikle davalı şirketin, davacıdan devir aldığı dershane işletmesini, üstelik aynı binada ve uzun yıllardır “Fen Bilimleri Merkezi Dershanesi” olarak kullanması gerçeğinin bu düşünceyi pekiştireceği ve böylelikle markaların KHK"nın 8/1-b maddesi uyarınca karıştırılma ihtimaline maruz kalacağı, bu nedenle bilirkişi raporunun karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı yönündeki görüşlerine katılmanın mümkün görülmediği, davacının markayı dershanecilik sektöründe tanınmış marka haline getirdiği, davalı markasının tescil ettirilmesinin davacının tanınmış markasının ayırt edicilik karakterine zarar vereceği ve ayrıca davalıya da haksız çıkar sağlayacağı, zira davalının dava konusu markayı tescil ettirmesinin davacı markasının tanınmışlığından haksız yararlanma amacına yönelik olduğu ve davalı markasının tescilinin bu sebeple de yerinde olmadığı, davalı şirketin hakim ortağı olan Nazmi Arıkan"ın 27.03.1997 tarihli marka lisans sözleşmesine istinaden ve onun izniyle bedelsiz olarak ve lisansör olarak kullandığı “FEN BİLİMLERİ MERKEZİ” ibareli marka ile aynı ibarenin oldukça benzerini asıl unsur olarak benimseyen dava konusu markayı, kendisine duyulan güveni istismar etmek suretiyle kendi adına tescil ettirmeye kalkışmasının kötüniyetli bir başvuru olduğu, bu nedenle davalı TPE YİDK kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile TPE YİDK"nun 2010-M-5242 sayılı kararının iptaline, davalı adına tescil olunan 2009/18234 sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPE vekili ile diğer davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı TPE vekili ile diğer davalı şirket vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı TPE vekili ile diğer davalı şirket vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 23.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.