11. Hukuk Dairesi 2012/7600 E. , 2013/23436 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18.10.2011 tarih ve 2006/448-2011/235 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, HUMMER ibaresi ve şekilden oluşan işaretin 03. 25. ve 42. sınıflardaki bir kısım emtia ve hizmetlerde kullanılmak üzere tescili için davalı TPE"ye yaptıkları başvurunun davalının itirazı üzerine reddedildiğini, red gerekçesinin gerçeğe aykırı olduğunu ve dolayısıyla red işleminin de hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, YİDK kararının iptaline ve markanın tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... LLC. vekili, HUMMER markasının müvekkilinin selefi “AM General” tarafından 1979 yılından bu yana önce askeri araçlarda ve sonra sivil araçlarda bir marka olarak kullanılmakta iken müvekkiline devredilmiş olduğunu, bu markanın dünyanın çeşitli ülkelerinde müvekkili adına tescilli bulunduğunu, müvekkilinin selefinin ürünlerini ve bu kapsamda HUMMER markalı araçları Türkiye’de tanıtma ve pazarlama hakkını-Türkiye’deki temsilciliğini davacı şirketin ortaklarından ...’in yaptığı-The Route Group adlı şirkete devrettiğini, ...’in ise yetkisini aşarak HUMMER markasını, çeşitli tarihlerde, ortağı olduğu davacı şirket adına tescil ettirdiğini, bu sürecin bir parçası olarak dava konusu markayı da tescil ettirmeye çalıştığını ve müvekkilinin itirazları üzerine TPE tarafından bu tescilin haklı olarak engellendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davaya konu YİDK kararının oluşmasına neden olan distribütörlük sözleşmesinin AM General ile The Rute Group arasında yapıldığı, 01/04/1997"de The Rute Group Şirketinin ... tarafından temsil edildiği, Türkiye distribütörü olarak sözleşmeyi imzaladığı, ... tarafından imzanın 25/04/1997"de, AM General yetkilisi tarafından 23/04/1997 atıldığı, distribütörlük sözleşmesinde yapılacak bildirimlerin gösterildiği adresin davacı ...Ş."nin adresi olarak gösterilen adres olduğu, söz konusu sözleşmeyi AM General Şirketinin Türkiye distribütörü olarak imzalayan ..."in aynı zamanda Rute A.Ş."nin kuruluşunda pay sahibi olan yönetiminde bulunan-temsilcisi olan kişi- olup, ..."in bu şirketten hisselerini devretmek suretiyle zaman zaman ayrılmış ise de, daha sonra tekrar hisse aldığı, bu şirkette hisse sahibi olan oğlunun hisselerini temsil ettiği, ayrıca Rute A.Ş."nin yönetiminde bulunan ..."le 08/12/1986 yılından itibaren evli olduğu, bu durumda sözleşmenin yapıldığı tarihte evli olduğu ve Rute A.Ş."nin Hummer marka haklarının GM"ye devrine ilişkin müzakerelere 2002 yılında katıldığı vs. olgular göz önüne alındığında, distribütörlük sözleşmesini imzalayan ..."in davacı şirketle ilişkisinin devam ettiği ve bu nedenle de davacı şirketin yönetiminin ve bu şirketin temsilcisi olan ..."in eşi ..."ün bu distribütörlük sözleşmesinden haberdar oldukları, daha sonra yurt dışındaki şirketin Türkiye distribütörlüğünü yapan eşinden dolayı dava konusu markayı ve şekli bilmesine, bilebilecek durumda olmasına ve temsilcilik kavramının geniş yorumlanarak bunun temsilcinin eşi, yakın akrabaları, müdürlerinin de bu durumu bilebilecek konumda olmaları nedeniyle basiretli bir tacir gibi davranmadığı, kötüniyetli olarak marka başvurusunda bulunduğu, davalının selefinden devraldığı markanın ve işaretin tanınmışlığından yararlanmak amacıyla ve haksız rekabet yaratmak amacıyla hareket ettiği, ayrıca her iki raporda teferruatlı olarak izah edildiği üzere HUMMER markasının tanıtımı konusunda yaptıklarını iddia ettikleri faaliyetlerinde distribütörlük sözleşmesi tarafı gibi hareket ettiğini gösterdiği (hummer markasının Türkiye"de Rute A.Ş. tarafından tanıtıldığına ilişkin belgelerden istifade edildiği üzere), AM General şirketinin dava konusu HUMMER şekil markasını da içeren 04 Ekim 2000 tarihli ... tarafından Rute Group adresine gönderilen yazıdan, AM General Şirketinin uluslararası piyasaya ticari araç satışını durdurduğunun ifade edildiği yazının gönderildiği adresin ""Dr. Ayanoğlu Caddesi No:14 ... İstanbul"" olduğu, yine aynı adresin davacı kararı ile kuruluşta belirtilen adresten sonra yeni şirket merkezi olarak yukarıdaki belirtilen adres olarak benimsendiği ve ..."in yönetim kurulu başkanı sıfatıyla aldığı kararın (şirketin yeni adresi ile ilgili) 4 Nisan 1989 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlandığı da göz önüne alındığında yine dosyadaki diğer yazışmalardan Rute Group"la davacı şirketin iç içe geçmiş bir durumda olduğunun anlaşıldığı, davacının, distribütörlük sözleşmesi gereğince marka başvurusunda iyiniyetli olmadığı, davalı markasından haberdar olduğu veya olabilecek durumda olduğu, basiretli bir tacir gibi davranmadığının ve kötüniyetli olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınmadığı anlaşılan 103,50 TL temyiz başvuru ile 48,60 temyiz ilam harcının davacıdan alınmasına, 23.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.