Esas No: 2021/11008
Karar No: 2022/1224
Karar Tarihi: 17.02.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2021/11008 Esas 2022/1224 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2021/11008 E. , 2022/1224 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli kasten öldürme
HÜKÜMLER : 1) ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.07.2020 tarih, 2019/27 Esas, 2020/45 Karar sayılı, sanığın, eşi maktulü nitelikli kasten öldürme suçundan TCK'nin 82/1-d, 53, 54, 63 maddeleri gereğince ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkumiyetine dair kararı.
2) ...Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 09.02.2021 tarih, 2020/1435 Esas, 2021/164 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı
TÜRK MİLLETİ ADINA
...Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 09.02.2021 tarih, 2020/1435 Esas, 2021/164 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından CMK'nin 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık müdafiinin temyiz talebinin, sanık hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan kurulan hükme yönelik olduğu anlaşılarak yapılan incelemede;
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin 7079 sayılı Kanun'un 94. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 299. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin dosya üzerinden yapılması uygun görülmekle;
Sanık hakkında ilk derece mahkemesince hükmolunan hapis cezasının beş yılın üzerinde olması nedeniyle 5271 sayılı CMK'nin 286/2-a maddesi gereğince kararın temyizi kabil olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
...Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 09.02.2021 tarih, 2020/1435 Esas, 2021/164 Karar sayılı “istinaf başvurusunun esastan reddine dair” hükmünün tüm dosya kapsamına göre hukuka uygun olduğu anlaşıldığından; sanık müdafiinin suç vasfına, delillerin hatalı değerlendirildiğine, eksik incelemeye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle, CMK’nin 302/1. maddesi gereğince, isteme uygun olarak TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA, hükmolunan cezanın miktarı ve tutuklulukta geçen süre göz önüne alındığında, sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE,
Dosyanın, 28.02.2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 304/1. maddesi gereğince “... 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise ...Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere” Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.02.2022 gününde sanığın suçunun bilinçli taksirle öldürme suçunu oluşturacağı görüşü ile Sayın Üyeler ... ve ...'in muhalefetiyle oy çokluğu ile karar verildi.
(M)
(M)
KARŞI OY
Yargıtay Birinci Ceza Dairesinin ... K. sayılı kararının çoğunluk görüşüne, sanık ...’ın eyleminin bilinçli taksirle öldürme suçunu oluşturduğu düşüncesinde olduğumuzdan ve kararın bu nedenle BOZULMASI gerektiğinden bahisle katılmamaktayız.
... Cumhuriyet Başsavcılığının 29.12.2018 tarihli iddianamesiyle sanık ...’ın bilinçli taksirle öldürme suçundan TCK’nin 85/1 ve 22/3. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış, 07.01.2019 tarihli görevsizlik kararıyla sanığın eyleminin TCK’nin 82/1-d maddesindeki suçu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin tartışmanın Asliye Ceza Mahkemesinin görev sınırını aşması ve delillerin takdir ve değerlendirilmesi için dosya ağır ceza mahkemesine gönderilmiştir. ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi 27.02.2020 tarihli kararıyla sanığın kasten eşini öldürme suçundan TCK’nin 82/1-d maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermiş, hakkında kanuni ve takdiri indirim maddelerini de uygulamamıştır. Yapılan istinaf başvurusu üzerine ...Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi 09.02.2021 tarihinde oy çokluğu ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından; suç tarihinde 56 yaşında olan ve hasmının olmadığını söyleyen sanığın kendi beyanıyla sırf heves ederek silah almasının hayatın olağan akışına uymadığı, sanığın aralarında birçok kez çeşitli nedenlerle tartışma yaşadığı ve şiddet uyguladığı maktule karşı başlangıçta tehdit etmek ve gözdağı vermek amacıyla olaydan üç ay önce ruhsatsız bir tabanca aldığı, olay günü maktul mutfakta tezgahta sırtı dönük uğraşırken suça konu silahı alıp mutfağa geldiği, önceden silahı olan ve silahtan anlayan sanığın silah yapımı ve temizliğinde kullanılabilecek materyal bulundurmadığı, maktul dışarıdan eve geldikten kısa süre sonra çekmeceden içinde mermi olan silahı alarak temizleme işine girişmesinin başlı başına şüpheli bir durum olduğu, sanığın savunmalarında çelişkiler bulunduğu, sanık silahın şarjörünü çıkardığını söylemesine rağmen silahın şarjörü takılı olarak ele geçirildiğini, şarjörde patlamamış bir fişeğin bulunduğunu, şarjördeki patlamamış fişeğin otomatik olarak atım yatağına sürülmesi gerektiğini, maktulenin yürüdüğünü söylediği yerlerde kan izi olmadığını vurgulayarak sanığın kasten eşini öldürme suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Olay tarihi itibariyle 68 yaşında olan sanık ... kolluk huzurunda yaptığı ilk savunmasında; olay tarihinde tabancasını eline alarak temizlemeyi düşündüğünü, çekmeceden silahı alarak mutfağa geçtiğini, mutfakta bulunan koltuğa oturduğunu, bu esnada eşi Hamide’nin çay yapmak için ocağa yöneldiğini, aralarında 2-3 metre kadar mesafe olduğunu, kendisinin silahın şarjörünü çıkardığını ve silahın sürgüsünü çektiğini, sürgüyü çekerek silahın namlusunu çıkartmayı düşündüğünü ancak silahın ateş aldığını, eşi Hamide’nin yere yığıldığını, eşinin yanına gidip onu sandalyeye oturttuğunu, 112 yi ve evi yakın olduğu için damadını aradığını, silahın şarjörünü takıp silahı koltuğun üzerine bıraktığını, silahı temizlemeden kastının bir bez ile silmek olduğunu belirtmiştir.
Sanık ...’ın savunması; olay yeri inceleme raporu, Kriminal Polis Uzmanlık Raporları, ölü muayene ve otopsi tutanakları, kolluk tutanakları ve 112 görüşmesi ile uyumludur. Sanığın şarjörü söktükten sonra sürgüyü çekerek namluyu çıkartmayı düşündüğü anda silahın patlaması ve şarjör takılı olmadan silahın ateş alması Baretta tabancalarda mümkündür. Söktüğü şarjörü vurulma olayından sonra tabancaya yeniden taktığı için şarjördeki mermi atım yatağına sürülmemiştir. Ateşli silahın bez ile temizlenmesi ise yaygın bir temizleme şeklidir. Dosya kapsamına göre, sanık ... ve maktul ... yaklaşık 40 yıldır evli olup müşterek 7 çocukları bulunmaktadır. Evlilik süreci içinde aralarında bazı sorunlarının olması hayatın olağan akışına göre olasıdır. Duruşmalarda dinlenen ve yakın akrabalık bağı içindeki kişilerden bir kısmı maktulün ölümünden sanığı sorumlu tutarken, bir kısmı ise olayın
kazaen gerçekleştiğini belirtmişlerdir. Aile içinde yaşanan önceki bazı tartışma ve küslüklerin bu beyanların içeriğine etki ettiği düşünülmektedir.
Kasten öldürme suçunun manevi unsuru kasttır. Kast, suç tipinin gerçekleştirilmesinin bilinmesi ve istenmesidir. TCK'nin 21 maddesinin 1. fıkrasına göre doğrudan kast "suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir." Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.05.2016 tarihli ve 200-250, 31.03.2015 tarihli ve 619-80, 23.09.2014 tarihli ve 314-389, 07.06.2011 tarihli ve 54-120, 06.07.2010 tarihli ve 51- 162 sayılı ilamlarında belirtildiği üzere, fail hareketinin kanuni tipi gerçekleştireceğini bilmesi ve istemesi halinde doğrudan kastla hareket etmiş olacak, buna karşın işlemiş olduğu fiilin muhtemel bazı neticeleri meydana getirebileceğini öngörmesine ve bu neticelerin gerçekleşmesini mümkün olarak tasavvur etmesine rağmen muhtemel neticeyi kabullenerek fiili işlemesi halinde olası kast, söz konusu olacaktır. Kast, olası kast, taksir ve bilinçli taksir arasındaki ilişkiyi kısaca özetlemek gerekirse; gerçekleşmesi muhakkak görünen neticenin failce bilinmesi ve istenmesi halinde doğrudan kast, öngörülen muhtemel neticenin meydana gelmesine kayıtsız kalınması durumunda olası kast, öngörülen muhtemel neticenin meydana gelmesinin istenmemesine rağmen objektif özen yükümlülüğüne aykırı hareket edilmek suretiyle sonucun meydana gelmesinin engellenemediği ahvalde bilinçli taksir, öngörülebilir neticenin objektif özen yükümlülüğüne aykırı hareket edilmiş olması nedeniyle öngörülmediği hallerde ise basit taksir söz konusu olacaktır.
Tüm bu açıklamalar göz önüne alınarak öldürme eyleminin ilk derece mahkemesinin kabulü doğrultusunda olma ihtimali bulunmakta ise de sanık ...’ın maktul eşi ...’ı doğrudan kasla öldürdüğüne ilişkin kesin bir delil bulunmamaktadır. Yeni aldığı tabancasını hiçbir tedbir almaksızın mutfaktaki kanepenin üzerinde temizlemek isterken, tabancanın ateş alarak mutfakta bulunan eşi Hamide’nin ölebileceğini öngörmekte ancak sonucu istememektedir. Dosya kapsamına göre sanık ...’ın dikkatsiz ve özensiz şekilde hareket ederek öngördüğü ancak istemediği ölüm neticesini kabullenmediği kanaatine varıldığından TCK’nin 22/3. maddesi delaletiyle aynı Kanun’un 85/1. maddesine göre bilinçli taksirle ölüme neden olma suçundan cezalandırılması, bu nedenle ...Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin kararının BOZULMASI gerektiği görüşünde olduğumuzdan çoğunluk görüşüne katılmamaktayız.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.