23. Hukuk Dairesi 2013/6636 E. , 2013/8007 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davacı kooperatif üyesi olan davalı aleyhine genel kurul kararı ile belirlenen dubleks farkı olan 20.000,00 TL, üst birlik aidatı olan 120,00 TL ve 10.800,00 TL alacağın ödenmemesi nedeniyle başlatılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin dubleks daire farkından kaynaklanan borcun 17.850,00 TL"lik kısmını ödediğini, bakiye 2.750,00 TL borcu faiziyle birlikte ödemeye hazır olduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile 20.000,00 TL asıl alacak, 10.800,00 TL işlemiş faiz yönünden itirazın iptaline, asıl alacak yönünden takip tarihinden itibaren yıllık, % 72 akti faiz yürütülmesine dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 10.04.2012 günlü, 2011/4730 Esas, 2012/2740 Karar sayılı ilamı ile “davalının dubleks daire farkından kaynaklanan 7.250,00 TL borcunu faiziyle birlikte 2003 yılında ödediğine ilişkin, çift imza taşıyan makbuz ibraz ettiği anlaşıldığından bu miktardan sorumlu tutulmaması gerektiği, ancak davacının bu ödemesinin daha sonra yapılan 2005 tarihli genel kurulda belirlenen 20.000,00 TL"dan düşülerek, bakiyeden aynı durumda bulunan diğer dubleks daire sahibi üyeler gibi sorumlu tutulması gerekirken, yanılgılı gerekçe ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, davalının ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2006/5734 Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın, 12.750,00 TL asıl alacak ve 1.861,50 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam, 14.611,50 TL yönünden iptali ile takibin bu miktar yönünden devamına, asıl alacak yönünden takip tarihinden itibaren yıllık % 18"i aşmamak üzere yasal faiz yürütülmesine, asıl alacağın % 40"ı olan 5.100,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı vekilinin temyiz dilekçesi davacı vekiline 22.05.2013 tarihinde tebliğ edilmiş ve hüküm HUMK"nın 433. maddesinde öngörülen 10 günlük katılma yolu ile temyiz süresi geçirildikten sonra, 06.06.2013 tarihinde temyiz edilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün ve
1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin süresinde olmayan katılma yolu ile temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.