Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4359
Karar No: 2021/4866
Karar Tarihi: 07.04.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/4359 Esas 2021/4866 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/4359 E.  ,  2021/4866 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
    No : 2018/2106-2020/3
    İlk Derece Mahkemesi : Kocaeli 2. İş Mahkemesi

    Dava, haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşi ..."in Sosyal Güvenlik Kurumu"na olan borcu nedeniyle Kurum tarafından davacının murisi adına Kocaeli ili, İzmit İlçesi Tapu Müdürlüğünde kayıtlı Veli Ahmet Mahallesi 354 Ada, 37 Nolu Parselde bulunan 8 Nolu Bağımsız Bölüm üzerine haciz konulduğunu; bu taşınmazın müvekkilinin çocuk ve torunları ile birlikte yaşadığı taşınmaz olduğunu, murisin borcu karşılayacak başkaca gayri menkulleri olmasına rağmen hacizde tertip ilkesi gözetilmeksizin müvekkilinin barınma hakkına saldırı niteliğindeki haciz ve satış işlemlerinin durdurulmasını ve tedbiren satış işlemlerinin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın usulüne uygun tebligat yapılmadığına dair iddialarının yerinde olmadığını, davacının gelir ve aylıklarının kesilmesi işleminin 6183 sayılı yasanın 71.maddesine uygun olarak yapıldığını, davacının meskeniyet iddiasının ve haczin kaldırılmasına ilişkin taleplerinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece davanın kabulü ile davacının murisi ... adına kayıtlı İzmit ... Mah. 354 Ada 37 Parsel sayılı taşınmazda bulunan 8 nolu bağımsız bölüm üzerine Sigorta İl Müdürlüğü"nün 15/03/2004 tarih ve 34135 sayılı yazısı ile konulan haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesi, “...dava dilekçesi, cevap dilekçesi, Kurum kayıtları, tapu kaydı, keşif sonrası alınan bilirkişi raporu ve dosyanın bütün olarak değerlendirilmesinde, her ne kadar davalı kurum tarafından davacının murisi adına kayıtlı Kocaeli ili, ... İlçesi, ... mahallesi, 354 ada, 37 parselde bulunan 8 nolu bağımsız bölüm üzerine haciz konmuş ise de yapılan keşif sonrası alınan gerekçeleri itibariyle olaya uygun ve denetime elverişli rapora göre bu taşınmazın davacının haline münasip ev olduğu, taşınmazın bulunduğu semtte davacının haline münasip olabilecek ev fiyatlarının da dava konusu taşınmazla aynı fiyatlarda olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı herhangi bir yön görülmemiş,...” gerekçesiyle davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde; Kurum tarafından yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek, kararın bozulması talep edilmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
    1-721 sayılı Türk Medeni Kanununun 605. maddesinin 2. fıkrasında “ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm çerçevesinde, mirasın hükmen reddi bir süreye tabi olmayıp, mirasçılar, alacaklılara karşı açacakları tespit davası ile terekenin borca batık olduğunun tespitini her zaman isteyebilecekleri gibi, mirasçılara karşı açılacak davada defi olarak da her zaman terekenin borca batık olduğu ileri sürülebilecektir.
    Somut olayda davacı, dava dilekçesinde, murisi ...’in mirasının diğer yasal mirasçıları tarafından reddedildiğini,tek mirasçısı olarak kendisinin kaldığını iddia etmişse de,muris ...’in mirasının mirasçıları tarafından reddedilip reddedilmediği,reddedilmiş olması halinde bunun hangi mirasçıları tarafından yapıldığı,davacı tarafından da mirasın reddinin söz konusu olup olmadığı hususu araştırılmamıştır. Buna göre Mahkemece,kurum borçlusu murisin mirasının reddine ilişkin dava dosyası celbedilmek suretiyle böyle bir mirası red olup olmadığı,usulünce araştırılmalı,davacının ve başkaca mirasçı sıfatını taşıyan kişinin olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır.
    2-Kurum borçlusu murisin mirasının reddine dair husus açıklığa kavuşturulduktan ve elde edilecek sonuca göre,dava dilekçesinde bahse konu ve 20.03.2012 tarihinde usulsüz tebliğ edildiği iddia olunan 2003/705 sayılı ödeme emri ile 25 takip dosyasının birleştirilmesi ile aynı tarihte davacıya tebliğ edilen ödeme emirlerinin iptaline yönelik bir dava bulunup bulunmadığı araştırılmalı,böyle bir davanın varlığı halinde ise Mahkemece,davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu hacze konu ödeme emrinin usulsüz tebliğ iddiası üzerinde de durulmak suretiyle bu iddianın da irdelenmesi gerekmektedir. Davacıya gönderilen ödeme emrinin iptaline yönelik bir davanın bulunmadığının anlaşılması halinde ise,eldeki davanın sadece haline münasip ev üzerindeki haczin kaldırılması istemine yönelik olup olmadığı hususunda davacı tarafın beyanı da alınmak suretiyle dava konusu istemin neyden ibaret olduğu açıklığa kavuşturulmalıdır.
    3-Mahcuz gayrimenkulün değer tespiti yönünden ise;
    6183 sayılı Yasanın 70. maddesine göre; borçlunun “hâline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İş mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmeyecektir. 6183 sayılı Yasanın tamamı incelendiğinde davacının meskeniyet iddiasını ileri sürmesi açısından herhangi bir hak düşürücü sürenin belirlenmediği görülmektedir.
    Buna göre mahkemece,davacının sosyal ve ekonomik durumu ile haciz konulan bağımsız bölümde ikamet edip etmediği hususları kolluk vasıtasıyla , davacı adına başka mesken niteliğinde taşınmaz olup olmadığı hususu da Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü vasıtasıyla araştırılmalı, haczedilen evin haline münasip ev olup olmadığının tespiti ile içinde emlakçılık yapan kişilerin bulunduğu bilirkişilerden mahcuzun bulunduğu yer ve konumlarını irdeler şekilde ve emsal konumda olan taşınmazların satışları hakkında da araştırma yapılmak suretiyle mahcuzun değerini irdeleyen rapor alınarak, davaya konu taşınmazın bulunduğu yerde aileyi oluşturan kişiler dikkate alındığında haline münasip evi alabileceği değerin yukarıdaki kurallara göre tespit edilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07/04/2021gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi