Esas No: 2014/9108
Karar No: 2015/1946
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/9108 Esas 2015/1946 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVALILAR : .... - .... KTK- ... ve Ark.
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı .... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, 20.04.2009 havale tarihli dilekçe ile; ..... İlçesi, ..... Köyünde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosu sırasında 43 ve 309, 27, 30 ve 332 orman tahdit sınır noktalarının dışında bırakılan, davalıların zilyetliğinde bulunan taşınmazların orman sınırları içine alınıp, orman niteliği ile .... adına tapuya tescili istemiyle Kadastro Mahkemesinde 2009/2 Esas sayılı davayı açmıştır.
Yargılama sırasında 3402 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmaları sırasında 120 ada 2 ve 144 ada 1 sayılı parsellerin ham toprak niteliğinde oldukları, 116 da 1 ve 145 ada 1 sayılı parsellerin .... Köy Tüzel Kişiliğinin, 116 ada 2 sayılı parselin .... oğlu ......."nin, 117 ada 1 sayılı parselin .... oğlu ..."ın, 117 ada 2 ve 6 sayılı parsellerin .... oğlu ..."ın, 117 ada 3 sayılı parselin .... oğlu .... .... ...."ın, 117 ada 4 parselin .... oğlu ....."in, 117 ada 7 parselin .... oğlu ..., 144 ada 3 parselin .... oğlu ..."in zilyetliğinde bulunduğu, ancak, kadastro mahkemesinin 2009/2 Esas sayılı dosyasında davalı bulundukları belirtilerek 3402 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca malik haneleri açık olarak tespit edilmişlerdir.
Mahkemece; anılan taşınmazların kadastro tespit tutanak asılları Orman Yönetimi tarafından açılan orman kadastrosuna itiraz dosyası ile birleştirildikten sonra davanın kısmen kabulüne yönelik verilen kararın davacı ... Yönetimi ve davalılardan ...., ..., .... ...., ..., ... ve ... tarafından temyizi üzerine, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 07.06.2011 gün ve 2011/2692 E.-2011/6912 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan onama-bozma kararında özetle; “Çekişmeli 165 ada 1 sayılı parselin mezarlık niteliğinde olduğu, 6831 sayılı Kanunun 1/D maddesi uyarınca orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığından anılan taşınmaza yönelik verilen kararın onanmasına,
Diğer parseller yönünden yapılan orman araştırmasının yetersiz olduğu, davalı kişilerin tapu kayıtlarına tutundukları halde, tapu kayıtlarının uygulanmadığı, taşınmazların kadastro tespiti sırasında 3402 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca malik haneleri açık bırakıldıklarından, aynı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca yeterli inceleme ve araştırmanın yapılmadığı, bu sebeple, dayanak tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileriyle birlikte getirtilmesi, bir orman bir fen bilirkişi ve yerel bilirkişiler yardımıyla taşınmaz başında yapılacak keşifte yöntemine uygun orman araştırması yapılması, dayanak tapu kayıtlarının uygulanması, taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduklarının belirlenmesi ve dayanak tapu kayıtlarının uymaması halinde, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerindeki koşullarına araştırılması, oluşacak sonuca göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece; bozma kararına uyulduktan sonra, 120 ada 2, 144 ada 1 ve 117 ada 2, 145 ada 1 parsellerin tamamı, fen bilirkişiler ...... ve ..... tarafından ortak düzenlenen 02.05.2014 tarihli rapor ekindeki krokide 116 ada 2/B, 117 ada 1/B, 117 ada 6 parselin 6/B, 117 ada 7 parselin 7/B ile işaretlenen kesimlerinin orman niteliği ile .... adına tapuya tescillerine, 116 ada 2 parselin 2/A ile işaretlenen kesiminin ... adına, 117 ada 1 parselin 1/A, 1/C ile işaretlenen bölümlerinin ..., 117 ada 6 parselin 6/A ile işaretlenen kesiminin ..., 117 ada 7 parselin 7/A ile işaretlenen kesiminin ..., 117 ada 4 parselin .... oğlu ..., 117 ada 3 parselin .... oğlu ..... .... ...., 144 ada 3 parselin .... oğlu ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm, davacı ... Yönetimi tarafından, fen bilirkişiler ...... ve ..... tarafından ortak düzenlenen 02.05.2014 tarihli rapor ekindeki krokide 116 ada 2 parselin 2/A, 117 ada 1 parselin 1/A, 1/C , 117 ada 6 parselin 6/A, 117 ada 7 parselin 7/A ile işaretlenen kesimleriyle 117 ada 3, 4 ve 144 ada 3 parsellerin tamamı yönünden, .... tarafından 116 ada 2 ,117 ada 1, 2, 3, 4, 6 ve 7, 120 ada 2, 144 ada 3 parseller yönünden temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine ve orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmü uyarınca yapılıp kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır.
1- ....nin, 144 ada 1 ve 145 ada 1 parsellere yönelik temyiz itirazları yönünden; İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve özellikle keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, taşınmazların eylemli biçimde orman oldukları saptandığına göre, yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile anılan parsellere ilişkin usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir.
2- ....nin, 116 ada 2, 117 ada 1, 2, 3, 4, 6 ve 7, 120 ada 2, 144 ada 3 parsellere, Orman Yönetiminin fen bilirkişiler ...... ve ..... tarafından ortak düzenlenen 02.05.2014 tarihli rapor ekindeki krokide 116 ada 2 parselin 2/A, 117 ada 1 parselin 1/A, 1/C, 117 ada 6 parselin 6/A, 117 ada 7 parselin 7/A ile işaretlenen kesimleriyle 117 ada 3, 4 ve 144 ada 3 parsellerin tamamına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece bozma kararına uyulmakla birlikte bozma ilâmının gerekleri tam olarak yerine getirilmeden eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verilmiştir. Şöyle ki; hükme dayanak yapılan orman bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; 117 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 1951 tarihli hava fotoğrafında orman ağaçlarıyla kaplı olarak, 1960 yılı memleket haritasında açık alanda gözüktüğünü, memleket haritasının hatalı boyandığını, orman sayılan yerlerden olduğunu belirtmiş ise de rapor ekindeki hava fotoğrafında taşınmaz açık renkli alanda işaretlenmiştir. Diğer taraftan, 117 ada 2 parselin doğusunda bulunan 117 ada 1 parselin 1/A ile işaretlenen kesiminin 1951 tarihli hava fotoğrafında açık alanda, 1960 tarihli memleket haritasında orman ağaçlarıyla kaplı alanda gözüktüğünü, memleket haritasının hatalı boyandığını, orman sayılmayan yerlerden olduğunu belirtmiştir. 117 ada 1 parselin 1/A bölümü ile 117 ada 2 parsel birbirine sınır olup hava fotoğrafında aynı konumda gözükmektedirler. Yine orman bilirkişi 144 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 1951 yılı hava fotoğrafında ve 1960 yılı memleket haritasında açık alanda gözüktüğünü belirtmiş isede rapora ekli aplikeli 1951 yılı hava fotoğrafında çok koyu renkte olmamakla birlikte kapalı alanda işaretlenmiştir.
Yine, 117 ada 1 parselin 1/A ve 1/C, 117 ada 7 parselin 7/A, 117 ada 6 parselin 6/A 116 ada 2 parselin 2/A ile işaretlenen kesimlerinin, 117 ada 3 ve 4 parsellerin tamamının 1951 yılı hava fotoğrafında açık alanda, 1960 yılı memleket haritasında ormanlık alanda gözüktüğünü, ancak, memleket haritasının hatalı boyandığından orman sayılmayan yerlerden olduklarını, 120 ada 2 parselin tamamının 1951 yılı hava fotoğrafında koyu renkli ormanlık alanda, 1960 yılı memleket haritasında açık alanda gözüktüğünü, ancak, memleket haritası hatalı boyandığından, orman sayılan yerlerden olduğunu, 117 ada 1 parselin 1/B, 117 ada 7 parselin 7/B, 117 ada 6 parselin 6/B, 116 ada 2 parselin 2/B ile işaretlenen kesimlerinin 1951 yılı hava fotoğrafında ve 1960 yılı memleket haritasında ormanlık alanda gözüktüklerinden orman sayılan yerlerden olduklarını belirtmiş ise de rapora ekli 1951 tarihli hava fotoğrafında 117 ada 1 parselin 1/B, 117 ada 7 parselin 7/B, 117 ada 6 parselin 6/B, 116 ada 2 parselin 2/B ile işaretlenen kesimlerinin bir bölümü ile 120 ada 2 parselin bir kesimi açık alanda, 117 ada 1 parselin 1/A ve 1/C, 117 ada 7 parselin 7/A, 117 ada 6 parselin 6/A,116 ada 2 parselin 2/A ile işaretlenen kesimleri ile 117 ada 3 ve 4 parsellerin bir bölümüde kapalı alanda işaretlenmişlerdir. Bu durumda, karara dayanak alınan uzman orman bilirkişi tarafından düzenlenen rapor temyize konu taşınmazların öncesinin orman niteliğini belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz.
Diğer taraftan, 116 ada 2 parselin kadastro tespit tutanağında taşınmazın .... oğlu ......."nin zilyetliğinde olduğu belirtilmiştir. Bozma öncesi keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ve kadastro tespit bilirkişileri taşınmazı ......."nin kullandığı yönünde beyanda bulunmuşlardır. Bozma sonrası yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler taşınmazı ..."nin kullandığını, kadastro tespit bilirkişisi ise, ......."nin kullandığını ifade etmişlerdir.
Mahkemece anılan çelişkiler yöntemince giderilmeden gerçek hak sahibi belirlenmeden taşınmazın 2/A ile işaretlenen kesimi ... adına tescil edilmiştir.
Yine, 117 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağında .... oğlu .... ...."ın zilyetliğinde iken 15.07.2004 tarihli senetle oğlu ..."a bağışlandığı, ... tarafından kullanıldığı belirtilmiştir. Bozma öncesinde dinlenen yerel bilirkişiler ve kadastro tespit bilirkişileri taşınmazı ..."ın kullandığı yönünde beyanda bulunmuşlardır. Bozma sonrası yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler taşınmazı .... .... ile ..."ın birlikte kullandıklarını ifade etmişlerdir.
Mahkemece .... oğlu .... ...."ın yokluğunda yargılama yapılıp taşınmazın tamamı orman niteliği ile .... adına tescil edilmiştir.
Yine, 117 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağında taşınmazın .... oğlu ..."ın zilyetliğinde iken, 13.10.2004 tarihinde oğlu .... .... ...."a bağışladığı, .... .... ...."ın zilyetliğinde olduğu belirtilmiştir. Bozma öncesi yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ve kadastro tespit bilirkişileri taşınmazı .... .... ...."ın kullandıkları yönünde beyanda bulunmuşlardır. Bozma sonrası yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler, taşınmazı .... .... .... ile babası ..."ın birlikte kullandıklarını, aynı keşifte dinlenen kadastro tespit bilirkişisi .... ise, taşınmazı .... .... ...."ın babasının 1980 yılında Yusuf Yılmaz"dan satın aldığını, sonrada çocukları tarafından kullanıldığını ifade etmişlerdir.
Mahkemece, anılan çelişkiler üzerinde durulup yöntemince giderilmeden, taşınmazın gerçek hak sahibi belirlenmeden .... .... .... adına tescil edilmiştir.
Yine, 117 ada 4 parselin kadastro tespit tutanağında taşınmazın .... oğlu .... ...."ın zilyetliğinde olduğu, 10.09.2004 tarihinde oğlu ..."a bağışlandığı, ... tarafından kullanıldığı belirtilmiştir. Bozma öncesi keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ve kadastro tespit bilirkişileri taşınmazı .... ...."ın kullandığı yönünde beyanda bulunmuşlardır. Bozma sonrası keşifte dinlenen yerel bilirkişiler taşınmazı ... ve babası .... ...."ın birlikte kullandıklarını, aynı keşifte dinlenen kadastro tespit bilirkişisi .... ise, taşınmazı .... ...."ın kullandığını, .... ...."dan sonra çocuklarının kullandığını ifade etmişlerdir.
Mahkemece anılan çelişkiler üzerinde durulup, yöntemince giderilmeden, taşınmazın gerçek hak sahibi belirlenmeden .... oğlu ... adına tescile karar verilmiştir.
Yine, 117 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağında .... oğlu .... ...."ın zilyetliğinde iken, 15.07.2004 tarihli senetle oğlu ..."a bağışlandığı, ..."ın zilyetliğinde olduğu belirtilmiştir. Bozma öncesi keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ve kadastro tespit bilirkişileri taşınmazı ..."ın kullandığı yönünde beyanda bulunmuşlardır. Bozma sonrası yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ise, taşınmazı .... ve ..."ın birlikte kullandığını ifade etmişlerdir.
Mahkemece; anılan çelişkiler yöntemince giderilmeden, gerçek hak sahibi belirlenmeden, taşınmazın 6/A ile işaretlenen kesimi .... oğlu ... adına tescil edilmiştir.
O halde, önceki bilirkişiler dışında halen ..... Bakanlığı (..... İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman yüksek mühendisi, bulunamaması halinde üç orman mühendisi ve iki harita mühendisinden oluşturulacak kurul yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, temyize konu taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumları saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; fen ve uzman orman bilirkişilerden, taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeğini kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeğinin de memleket haritası ölçeğine bilgisayar ortamında (..... veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, temyize konu taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, keşifte, taşınmazlar hakim tarafından gözlemlenmeli, taşınmazlar üzerinde neler bulunduğu (bitki örtüsü, ağaçların cinsi, sayısı vb.) ayrıntılı olarak keşif tutanağına yazılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı, temyize konu yerlerin orman sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, taşınmazların kısmen veya tamamen orman sayılmayan yerlerden olduklarının tespiti halinde çekişmeli taşınmazların malik haneleri açık olduğundan 3402 sayılı Yasanın 30/2 .maddesi uyarınca gerçek hak sahiplerinin belirlenmesi, bu maksatla elverdiğince yaşlı ve yansız yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve kadastro tespit bilirkişileri huzuruyla taşınmazlar başında keşif yapılıp, tarafların tapu kayıtları, tüm delil ve belgeleri, uygulanmalı, çekişmeli taşınmazların kime ait olduğu, zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp, kadastro tesbit tarihine kadar kimden kime ne şekilde intikal ettiği, kimlerin zilyetliğinde bulunduğu duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, tanık ve bilirkişilerin anlatımları komşu parsel kayıtlarıyla denetlenmeli, tesbit tarihine kadar gerçek kişi/kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, adına tescile karar verilenler yanında, varsa eklemeli zilyet yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 03.07.2005 gün ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2.maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece değinilen şekilde araştırma, inceleme ve uygulama yapılması gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1- Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı ....nin 144 ada 1 ve 145 ada 1 parsellere yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,
2- İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetiminin ve davalı ....nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 116 ada 2, 117 ada 1, 2, 3, 4, 6 ve 7, 120 ada 2, 144 ada 3 parseller yönünden BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/03/2015 günü oy birliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.