Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5714
Karar No: 2020/1705
Karar Tarihi: 16.10.2020

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/5714 Esas 2020/1705 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/5714 Esas
KARAR NO: 2020/1705
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/07/2017
NUMARASI: 2015/652 2017/614
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/10/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin davalıya üç adet faturayla toplam 60.743,98 TL'lik mal satıp davalının çalışanı ...'ya teslim ettiğini, davalının ise borçlarını ödemediğini, alacağın tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davayı kabul etmediklerini, fatura içeriklerinin kabul edilmemesi üzerine davacı tarafa iade ettiklerini, takip aşamasında faturalara ...'ın isminin ve imzasının eklendiğini, oysa faturaların iadesi sırasında faturalarda isim ve imza bulunmadığını, adı geçen kişinin 02/04/2012 tarihinde proje müdürü olarak müvekkili şirkette çalışmaya başladığını, 16/03/2015 tarihinde ise yasal düzenlemelere, sözleşmesel sorumluluklara ve etik kurallara uygun hareket etmediği gerekçesiyle iş akdinin sonlandırıldığını, ayrıca bu kişinin mal teslim almaya yetkili olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı defterlerinde davacının, davalıdan alacaklı olduğunun tespit edildiği, faturalarda davalının yanında çalışan ...'ın isim ve imzasının bulunduğu, davalı tarafça bu kişinin 16/03/2015 tarihinde iş akdinin sonlandırıldığı ileri sürülmüş ise de, daha önceki itirazsız ödeme yapılan faturalarda da ilgili şahsın imzasının bulunduğu, dolayısıyla mal teslimi konusunda teamül bulunduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili, istinaf sebebi olarak; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunun davacı yan tarafından ispat edilmesi gerektiğini, faturaların akdi ilişkiyi ispatlamadığını, ...'ın müvekkilinin yetkilisi olmadığını, imza yetkilisinin başka bir kişi olduğunu, ayrıca bu kişinin iş ilişkisinin davranışlarından dolayı güven ilişkisinin kaybolması sebebiyle sonlandırıldığını, mahkemenin bu kişinin imza yetkisi olup olmadığını araştırması gerektiğini, ayrıca müvekkilinin faturaları davacıya elden iade ettiğini, iadenin belli bir şekle tabi olmadığını, davacının kötüniyetli olup aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini bildirmiştir. Davacı tarafından davalı aleyhine 60.743,98 TL asıl alacağın tahsili için 01/06/2015 tarihinde Çatalca İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasında üç adet fatura dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borcun bulunmadığından bahisle takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür. Dava dilekçesi ekinde fotokopisi bulunan faturaların incelenmesinde, 23/02/2015 tarihli, 28.382,54 TL bedelli, 03/03/2015 tarihli, 3.764,20 TL bedelli, 17/02/2015 tarihli 28.597,30 TL bedelli oldukları, faturaların irsaliyeli olarak düzenlendiği, faturaların alt kısmında eksiksiz teslim alan bölümünde ... isim ve imzanın bulunduğu görülmüştür. Cevap dilekçesi ekinde sunulan fatura fotokopilerinin incelenmesinde; aynı tarihli oldukları ve bu faturalarda eksiksiz teslim alan bölümünün boş olduğu, yani isim ve imzanın bulunmadığı görülmüştür. Davacı tarafça verilen replik dilekçesinde; malların ... tarafından kontrol edilerek kabul ve teslim alındığı, ayrıca malların nitelik ve nicelik yönünden fazlalığı ve çeşitliliği nedeniyle kontrollerinin uzun sürmesinden dolayı tesellüm imzalarının bazı kereler zamanında alınamadığı, ancak kontroller tamamlandıktan sonra alınabildiğinin beyan edildiği, davalı tarafça verilen düplik dilekçesinde ise müvekkilinin fatura içeriğindeki mallara ihtiyacının bulunmadığı, söz konusu faturalara konu malların okul şantiyesinde keşif yapılarak Şubat, Mart 2015 aylarında kullanılmasının mümkün olup olmadığının tespitini istediklerini ve davacı tarafça sunulan mail yazışmalarının dava konusu faturalarla ilgisinin bulunmadığının beyan edildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 02/12/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafın defterlerinde ve cari hesap dökümünde davalıdan 03/03/2015 tarihi itibariyle 60.743,98 TL alacaklı göründüğü, davalı defterlerinde ise 2015 yılında davacı yana ilişkin herhangi bir hesap hareketi bulunmadığının tespit edildiği, davalının imzanın sonradan atıldığını ispat edecek imzasız fatura örneğini mahkemeye sunmadığı, faturaların davalı çalışanı tarafından çalıştığı dönem içinde teslim alınarak imzalandığı hususunun kabulü gerektiği, davacının davalıdan 60.744,04 TL alacağı bulunduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Cevap dilekçesi ekinde sunulan 16/03/2015 tarihli yazıda; ...'in 16/03/2015 tarihi itibariyle iş akdine son verildiği, gerekçe olarak sözleşmesel sorumluluklara, yasal düzenlemelere ve etik kurallara uygun hareket edilmesi noktasındaki beklentilerin karşılanamadığı yönünde ciddi şüpheler oluştuğu hususunun gösterildiği görülmüştür. Davalı vekilince bilirkişi raporuna itiraz edildiği, itirazında; imzasız faturaların cevap dilekçesi ekinde sunulduğu, bilirkişinin tespitlerinin somut olaya uygun düşmediği, davacının mal teslim ettiğini ispatlaması gerektiği ileri sürülerek davanın reddine ya da bu hususlarda yeni bir bilirkişi raporu alınmasını talep ettiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK'nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf, davalıya mal satıp teslim ettiğini iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Davacı tarafın sunduğu faturada teslim alan kısmında davalı çalışanı ... isim ve imzanın olduğu görülmüş ve malların tesliminin delili olarak bu hususa dayanılmıştır. Davalı taraf ise davacının bu faturaları kendilerine gönderdiğinde teslim alan kısmının boş olduğunu savunarak cevap dilekçesi ekinde teslim alan kısmı boş olan fatura fotokopilerini sunmuştur. Davacı taraf ise cevaba cevap dilekçesinde, ...'ın sipariş konusu malların kontrolünü yaptığını ve malların fazla olması nedeniyle teslim imzalarının bazı kereler sonradan alındığını ileri sürmüştür. Gerçekten de dava konusu faturaların içeriğindeki malların adet olarak fazla oldukları gözetildiğinde, davacının cevaba cevap dilekçesindeki bu hususun yani imzaların sonradan alındığı hususunun doğru olduğu kanaatine varılmıştır. Öte yandan davalı taraf adı geçen kişinin şirket yetkilisi olmadığını ileri sürmüş ise ve gerçekten bu kişi davalı şirketin yetkilisi değil ise de, dava dosyasına davacı tarafça sunulan maillerden adı geçenin davalı şirkete siparişler geçtiği, zaten davalı şirkette proje müdürü olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Ayrıca faturaların tarihleri de gözetildiğinde, adı geçen kişinin henüz iş akdinin devam ettiği döneme denk geldiğinden fatura konusu malların davalı tarafa teslim edildiği kanaatine varılmıştır. Her ne kadar mahkeme kararının gerekçesinde daha önceki itirazsız ödeme yapılan faturalarda da ilgili şahsın imzası bulunduğu şeklinde bir gerekçeye yer verilmiş ise de, bu gerekçenin maddi dayanakları karar yerinde gösterilmediğinden bu husus dairemizce denetlenebilir nitelikte olmayıp mahkemenin bu gerekçesi yerinde değildir. Ne var ki, yukarıda belirtilen hususlar gözetildiğinde, malların davalıya teslim edildiğine dair mahkeme kabulü sonuç itibariyle yerinde olduğundan gerekçedeki bu yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir. Sonuç itibariyle davalı tarafa mal teslimi yapıldığından davalı taraf mal bedellerini ödemekle yükümlüdür. Ayrıca davalı taraf faturaların iade edildiği hususunu usulüne uygun delillerle kanıtlayamamıştır. Dava dosyası istinaf incelemesi için dairemizde beklediği sırada davalı vekilince sunulan 19/09/2018 tarihli dilekçeyle, dairemizin 2017/617 Esas, 2018/1436 Karar sayılı ilamında; ...'ın mal teslim almaya yetkili olmadığının savunulması ve aksinin davacı tarafından kanıtlanamaması nedeniyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verildiği, bu kararın emsal olduğu ileri sürülmüş ise de dairemizce yapılan incelemede, söz konusu karara konu dava dosyasında davacının aynı, davalının ise ... A.Ş olduğu, huzurdaki davanın davalısının ise ... A.Ş olduğu, gerek huzurdaki dava dosyasının içindeki iş akdinin sonlandırılmasına ilişkin belgeden, gerekse davalı vekilinin 19/09/2018 tarihli dilekçe ekinde sunduğu ... isimli şahsın vekilinin İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/729 esas sayılı dosyasına verdiği 07/11/2016 tarihli dilekçesinde, ...'ın huzurdaki davanın davalısı olan ... A.Ş nezdinde çalıştığını beyan ettiği görülmüştür. Bir başka ifadeyle ... isimli şahıs, davalı vekilinin emsal diyerek sunduğu ilamdaki davalı olan ... A.Ş çalışanı değildir. Dolayısıyla bahse konu ilam huzurdaki dava yönünden emsal teşkil etmeyecektir. Kaldı ki her dava, dava dosyasına sunulan deliller itibariyle değerlendirilecektir. Huzurdaki dava dosyası içeriğinden ... isimli şahsın davalı olan ... A.Ş'nin çalışanı olduğu ve davalı adına siparişler verdiği, yazışmalar yaptığı anlaşılmış, buna göre davalı adına malları teslim alma konusunda yetkili olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı vekilinin bu yöndeki ek istinaf beyanlarının da dinlenebilir olmadığı kanaatine varılmıştır. Yukarıda yapılan açıklamalar gözetildiğinde davalı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 4.149,42 TL harçtan, peşin alınan 1.068,76 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.080,66 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.16/10/2020

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi