Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6790
Karar No: 2013/7999
Karar Tarihi: 12.12.2013

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/6790 Esas 2013/7999 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2013/6790 E.  ,  2013/7999 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir.
    Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Davacı vekili, dava dışı borçlu .... bu miktarın tamamının borçlu ..."nun şahsından kaynaklanmadığını, borçlu tarafından 14.10.2009 tarihinde devredilen ... Gıda Ltd.Şti."nin borçları ile borçlunun şahsından kaynaklanan borçlarının da bu hesaba dahil edildiğini, davalı idarenin alacağının zamanaşımına uğradığını ileri sürerek, davalının alacağının bildirdiği miktarda veya borçludan hiç alacaklı olmadığının tespiti ile müvekkilinin alacağının kabulüne, sıra cetvelinin bu şekilde düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının ... Şafak Yemek Ltd. Şti."nin müdürü ve ortağı olmasından dolayı tüm şirket borçlarından sorumlu olduğu,birinci sırada haciz koyduran davalı kurumun sırasının ve alacak miktarının doğru olduğu, İcra Müdürlüğü"nce yapılan sıra cetvelinde bir usulsüzlük ve yanlışlık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, sıra cetvelinde, davalı alacağının miktarına ilişkindir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun"un 35/1. maddesinde, ""... şirket ortakları, (Değişik ibare: 5766 S.K - 04.06.2008 / m. 3) şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar."" hükmü, aynı Kanun"un, mükerrer 35. maddesinde; ""Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanunî temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şâhsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir. Bu madde hükmü, yabancı şahıs veya kurumların Türkiye"deki mümessilleri hakkında da uygulanır. Tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanunî temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını kaldırmaz. Temsilciler, teşekkülü idare edenler veya mümessiller, bu madde gereğince ödedikleri tutarlar için asıl amme borçlusuna rücu edebilirler. (Ek fıkra: 5766 S.K - 04.06.2008 / m. 4) Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda kanuni temsilci veya teşekkülü idare edenlerin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulur. (Ek fıkra: 5766 S.K. - 04.06.2008 / m. 4) Kanuni temsilcilerin sorumluluklarına dair 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nda yer alan hükümler, bu maddede düzenlenen sorumluluğu ortadan kaldırmaz." hükmü düzenlenmiştir. Vergi Usul Kanunu"nun 10. maddesinde ise; ""Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, Vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirilir. (Değişik 2. fıkra: 3505 S.K. - 03.12.1988) Yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacaklar, kanunî ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınır. Bu hüküm Türkiye"de bulunmayan mükelleflerin Türkiye"deki temsilcileri hakkında da uygulanır. Temsilciler veya teşekkülü idare edenler bu suretle ödedikleri vergiler için asıl mükelleflere rücu edebilirler. Tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını da kaldırmaz." hükmüne yer verilmiştir.
    Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli olmadığı gibi, yeterli inceleme ve araştırmaya da dayanmamaktadır. Davalı ..."nin limited şirketin ortak ve yöneticilerinin sorumluluğuna gidebilmesi için, borçlu şirket hakkında takip yapması, şirketin acz halinde olması, alacağın şirket malvarlığından tahsilinin mümkün olmadığının belirlenmesi ve bundan sonra şirket ortak ve yöneticileri hakkında 6183 sayılı Yasa"nın 54. maddesi uyarınca takip yapılarak, ortak ve yöneticilerin malvarlığına haciz uygulanması gerekir.
    Bu durumda mahkemece, davalı kurum işlem dosyası istenerek, davalı idare alacağının dava dışı şirketten tahsilinin mümkün olup olmadığı, yönetici ve ortak ... aleyhine usulüne uygun bir takip olup olmadığı araştırılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi