11. Hukuk Dairesi 2013/8051 E. , 2013/23419 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Alaca Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23.10.2012 tarih ve 2010/162-2012/207 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, asıl ve birleşen davalarda, davalıların müvekkili şirketin eski ortakları olduklarını, müvekkili şirketin 2003 yılı Aralık 01-06/2003, 01-09/2003, 01-12/2003 dönemlerine ait tarh edecek vergi aslı ve cezalarına ilişkin olarak Çorum Vergi Dairesi Müdürlüğü"ne uzlaşma talebinde bulunduğu, 29/05/2006 tarih ve 2006/19 karar numarasıyla 2003 yılı kurumlar vergisi 75.000 YTL, vergi ziya cezası 15.000 YTL olmak üzere uzlaşıldığını, davalıların vergi ziyaı borcundan hisselerini devretmelerine rağmen bizzat sorumlu olduklarını, bu kapsamda başlattıkları icra takibine itirazları neticesinde icra takibinin durduğunu ileri sürerek, davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamına ve takip konusu alacağın %40"ndan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı alacaklı vekilinin İİK’nun 67/1 maddesindeki 1 yıllık yasal süre içinde itirazın iptali davalarını açtığı, davalıların hisselerini 2003 yılı içinde devrettikleri, 31.12.2003 tarihinde bilançonun çıkarılması safhasında ve Nisan 2004 ayında kurumlar vergisi beyannamesinin hazırlanması, beyannamenin vergi dairesine verilmesi ve bu sayede kurumlar vergisinin doğması ve tahakkukun oluşması sırasında davalıların şirkette ortak olmadıkları, bu anlamda davalıların kurumlar vergisinin doğumuna ve tahakkukun yapılmasında hiçbir etkilerinin bulunmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6183 sayılı yasanın 35. maddesi uyarınca davalıların sorumluluklarının bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 20.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.