Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacılar, miras bırakanın mal kaçırmak amacıyla 4 parça taşınmazdaki paylarını davalılara satış yoluyla temlik ettiğini, davalıların da kendi aralarında devirler yaptığını, satışların gerçek olmadığını ileri sürüp muvazaa nedeniyle tapu kayıtlarının iptali ile tereke adına tesciline, olmadığı taktirde tenkise karar verilmesini istemişler,yargılama sırasında 38 parsele yönelik davalarını atiye bırakmışlardır.
Davalılar, dava konusu taşınmazların bedeli ödenerek satışlara konu edildiğini, iddiaların doğru bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, çekişme konusu 38 parsel yönünden davanın atiye bırakıldığı, diğer taşınmazların davalılara temlikini muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi . .. raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava ve birleşen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; miras bırakanın 29 parsel sayılı taşınmazdaki 15/384’er paylarını davalılar N.ile M.’a, davalı N.’nin anılan payını 12.12.2002 ’de davalı T.’e, davalı M.’ın ise payını 13.12.2002’de davalı D.’ e; yine murisin 34 parsel sayılı taşınmazdaki 72/1536 payını davalı R.’ya 27.08.1992’de,237 parsel sayılı taşınmazdaki 3520/56320 payını 26.01.1996 tarihli akitlle satış yoluyla davalı S.’ye temlik ettiği;34 parselin 120/7168 payı ile 29 parsel sayılı taşınmazın 3/384 payının davalı E.M.’ya üçüncü kişilerden temlik olunduğu, anılan parsellerin miras bırakandan davalılara devredilmediği anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamı ile miras bırakandan davalılara yapılan taşınmaz temliklerinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek suretiyle davanın 29,34 ve 237 parsellerdeki bir kısım pay temlikleri yönünden kabulü kural olarak doğrudur. Ancak; temlike konu edilen paylar yönünden ve davacıların miras payı oranında tapu iptali ve tescil kararı verilmesi gerekirken Türk Medeni Yasasının 28.maddesi gereğince ölümle şahsiyet son bulduğu halde ölü olan muris adına tescil kararı verilmiş olması doğru değildir.
Diğer taraftan; 34 parsel sayılı taşınmazın 120/7168 payının eşit olarak davalılar S., A., M. ve S.’a temlikinin; yine birleşen davada,29 parselin 3/384 payının davalı E.’ye temlikinin miras bırakanla ilgisi olmadığı, murisin anılan taşınmazlar yönünden gizli bağış yaptığı iddiası da bulunmayıp,ayrıca bu hususta ispatlanamadığından tenkis isteği yönünden de kabul kararı verilemeyeceğine göre davanın ve birleşen davanın anılan taşınmazlardaki pay temliki bakımından reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere infazda güçlük doğuracak şekilde hüküm kurulması da doğru değildir.
O halde, davalıların bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 5.3.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.