Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/9556 Esas 2013/23416 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9556
Karar No: 2013/23416
Karar Tarihi: 20.12.2013

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/9556 Esas 2013/23416 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2013/9556 E.  ,  2013/23416 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18.12.2012 tarih ve 2012/50-2012/250 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin “Casaluce” ibareli markanın sahibi olduğunu, davalının ise “Casa” ibareli markasının bulunduğunu ve bu markaya dayalı olarak müvekkiline markanın hükümsüzlüğü için dava açtığını, davalı markasının TPE nezdinde alınan kararla tanınmış marka olarak kabul edildiğini ancak müvekkili tarafından davalı hakkında kullanmama sebebine dayalı olarak hükümsüzlük davaları açıldığını, davalıya ait markanın tanınmış olmadığını ileri sürerek, davalıya ait markanın tanınmış markalar sicilinden çıkartılmasına ve tanınmış marka olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalıya ait markanın 08.20.2007 tarihli TPE YİDK kararı ile tanınmışlığına karar verildiği, davacının talebinin YİDK kararının iptali istemine ilişkin olmadığı, herhangi bir uyuşmazlık somut olay veya tarihle bağlantılandırmadan soyut olarak bu şekilde bir talepte bulunması yönünden davacının hukuken korunan bir menfaatinin bulunmadığı, davanın bir başka mahkemede görülmekte olan davada ön mesele olarak karara bağlanması gereken bir hususun tespiti istemine ilişkin olup asıl davadan bağımsız olarak görülmesinin mümkün olmadığı, bu hususun 556 sayılı KHK’nin mehazını oluşturan AB Direktif ve Topluluk Marka Tüzüğü"nün kabul ettiği sistemle de açık bir çelişki oluşturacağı gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, mahkeme kararında da belirtildiği gibi tanınmışlık olgusunun, görülmekte olan veya ileride açılacak davalarda ön mesele olarak tartışılacak olması nedeniyle davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 20.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.