Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/8312 Esas 2013/23409 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8312
Karar No: 2013/23409
Karar Tarihi: 20.12.2013

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/8312 Esas 2013/23409 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2013/8312 E.  ,  2013/23409 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17.07.2012 tarih ve 2011/112-2012/200 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, 29/04/2009 tarihinde davacı şirket yetkilisi Ziya Aytaç’ın aracının bagajında bulunan 87 adet kambiyo evrakının çalındığını, bunlardan İbişler Tekstil San. Ltd Şti. tarafından keşide edilip Karadeniz Örme San.A.Ş"nin lehdarı olduğu Finansbank Çarşı Güneşli Şubesine ait 40.000,00 TL bedelli çekin lehdar tarafından 21/04/2009 tarihinde davacı şirkete ciro edildiğini, çalınan bu çeke ilişkin İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde iptal davası açıldığını, bu çekin daha sonra lehdar ... tarafından bankaya ibraz edildiğini ve icra takibine geçildiğini, müvekkilinin davaya konu çekin yetkili hamili konumunda olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin yetkili hamil ve çek tutarı kadar alacaklı olduğunun tespitine ve davalı ... tarafından icra yolu ile çek keşidecisinden tahsil edilen 46.900,00 TL nin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmitir.
    Davalı Konya İplik Ltd. Şti vekili, dava konusu çekin bir ticari alışveriş nedeni ile davalılardan Kaya Otomotiv Ltd. Şti tarafından müvekkiline ciro edilerek verildiğini, müvekkilinin yetkili temsilcisi olan ..."un daha sonra bu çeki şahsi cirosu ile ...’ye verdiğini bildirerek, davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, hamili olduğu çeki ciro suretiyle aldığını, meşru ve yetkili hamil olarak icra takibine başladığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalılar davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamışlardır.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davaya konu çekte keşideci, lehdar veya ciranta sıfatının bulunmadığı, çek yönünden borç tehdidi altında olduğunun düşünülemeyeceği, davacı hakkında yapılmış bir icra takibinin bulunmadığı, davacının menfi tespit davası açmakta sıfatının bulunmadığı, gerekçesiyle, davanın davacı sıfatı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, zayi nedeniyle çek bedelinin istirdadı ve çek tutarı kadar alacaklı olunduğunun tespiti istemlerine ilişkindir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı hakkında yapılmış herhangi bir icra takibinin bulunmadığı, davaya konu çekte davacının herhangi bir sıfatının mevcut olmadığı, bu suretle menfi tespit davası açmakta sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddi yönünde hüküm kurulmuştur. Buna karşın gerek dava dilekçesi içeriği, gerekse yargılama sırasında davacı vekili tarafından verilen beyan dilekçesi kapsamından, davacı tarafça talep olunan hususun menfi tespit istemine ilişkin olmadığı, davaya konu çekin yetkili hamili olduğu iddiasıyla icra yoluyla tehsil edilen çek bedelinin istirdadına yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, davacının talebi göz önüne alınarak davanın buna göre değerlendirilip sonuca gidilmek gerekirken, davacının istemine yanlış anlam verilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 20.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.