11. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/17208 Karar No: 2013/23405 Karar Tarihi: 20.12.2013
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/17208 Esas 2013/23405 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2013/17208 E. , 2013/23405 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12.04.2013 tarih ve 2013/30-2013/30 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili, müvekkili bankanın müşterilerinden bir firmanın ihtiyati haciz istemine konu toplam 213.395 TL bedelli dört adet çeki müvekkiline verdiğini, takas odası aracılığı ile ibraz edilen çeklerin karşılıksız olduğunun belgelendiğini ileri sürerek, borçlunun hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, ihtiyati haciz talebi yönünden Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu yönünde HMK’nın 316/1-c maddesi kapsamında açık bir düzenleme bulunmadığı, bu durumda basit yargılama usulüne tabi olan işler yönünden genel görevli mahkeme olan Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, bu hususun dava şartı mahiyetinde bulunduğu gerekçesiyle, ihtiyati haciz isteminin dava şartı noksanlığı sebebiyle reddine, karar kesinleştiğinde, istek halinde dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekili temyiz etmiştir. HMK’nın 316/1-c maddesi uyarınca ihtiyati haciz istemlerinin incelenmesi basit yargılama usulüne tabi ise de, aynı kanun maddesinden de açıkça anlaşılacağı üzere, basit yargılama usulü sadece ve münhasıran sulh hukuk mahkemesinde değil asliye hukuk ve asliye ticaret mahkemelerinin görev alanına giren pek çok dava ve iş bakımından da uygulanan bir yargılama usulü niteliğindedir. Öte yandan, ihtiyati haciz istemi, mahiyeti gereği, 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde belirtildiği üzere gerek istemde bulunanın ve gerekse de aleyhine istemde bulunulanın mal varlığı haklarına ilişkin bir “iş” niteliğinde olup aksine bir düzenleme söz konusu olmadığı için bu işler bakımından asal görevli mahkeme asliye hukuk ve/veya işin mahiyetine göre asliye ticaret mahkemesidir. Bu durumda, açık yasa hükümlerine karşın, yerel mahkemece istemin görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan ötürü reddedilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, ihtiyati haciz isteyen (alacaklı) vekilinin temyiz itirazının kabulüyle yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.