MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Sanıklar hakkında ayrı ayrı;
TCK’nın 155/2,62,50/1-a,52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler sanık ... müdafi ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılana ait iş yerinde temizlik görevlisi olarak çalışan sanıkların olay tarihinde iş yerindeki amirleri tarafından verilen talimat gereği fabrikanın üretiminden çıkan kağıt, karton, üstipi gibi malzemeleri hurdacıya satılmak üzere ayıkladıkları, ancak toplanan malzemelerin arasında henüz kullanılmamış hurda niteliğinde olmayan 202 kiloluk bobin bulunuğunun tespit edilmesi nedeniyle kolluk görevlilerine haber verildiği bu şekilde atılı suçu işledikleri iddia olunan olayda;
Sanıkların savunmalarında atılı suçlamayı kabul etmeyerek ayıklamayı kendilerinin yapmadığını geceden çuvallama işlemi yapılmış olup sabah saatlerinde kendilerine söylenmesi üzerine hurdacıya ait kamyona yükeleme yaptıkları esnada amirlerinin çuvalları açması üzerine durumun ortaya çıktığını beyan etmeleri, yine alınan tanık beyanlarında sanıkların suça konu olay da veya öncesinde fabrikadan bu şekilde hurda adı altında kullanılmamış malzemelerin sanıklar tarafından satıldığına dair görgüye dayalı delil elde edilememiş olması karşısında sanıkların atılı suçu işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli, kesin ve somut delil bulunmaması nedeniyle beraatlerine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre;
1-Sanıklar hakkında açılan kamu davasında anlatılan olayda sanıkların eylemlerinin teşebbüs aşamasında kaldığının belirtilmiş olması ayrıca olayda sanıkların herhangi bir menfaat temininin söz konusu olmaması nedeniyle eylemlerin teşebbüs aşamasında kalması karşısında mahkemece sanıklar hakkında tamamlanmış suç hükümlerinin uygulanması,
2-5271 sayılı CMK"nın 324/1 ve 326/2. maddeleri uyarınca, iştirak halinde işlenen suçlarda sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı, geriye kalan ortak yargılama giderlerinden eşit şekilde sorumlu oldukları gözetilmeden yazılı şekilde yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin tahsil şeklinin gösterilmemesi suretiyle, 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafi ve sanık ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 17/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.