2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/8599 Esas 2018/3871 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/8599
Karar No: 2018/3871
Karar Tarihi: 03.04.2018

2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/8599 Esas 2018/3871 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, borçlu olan kişinin icra takibi başlatılması sonrasında mülkünün bir kısmını alacaklıyı zarara uğratmak amacıyla satması nedeniyle suçluluğuna karar verilmesi gerektiği ve bu eylemin zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı konusunda inceleme yapılması gerektiğini belirtmiştir. Kararda, İİK'nın 331. maddesi ve TCK'nın 43/1. maddesi ile ilgili açıklamalar yapılmıştır. Karar, davayı reddetmiştir.
19. Ceza Dairesi         2016/8599 E.  ,  2018/3871 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Davanın Reddi

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak,
    Sanığın üzerine atılı bulunan İİK"nın 331. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun; "Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla,
    “1-)Mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak,
    2-)Telef ederek
    3-)Kıymetten düşürerek,
    4-)Hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek,
    5-) Asıl olmayan borçlar ikrar ederek;
    Mevcudunu suni surette eksiltirse” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da ( alacaklının, borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde) gerçekleşmesi halinde oluşacağının yerleşik uygulamalarda benimsenmiş olması, somut olayımızda; şikayetçi tarafça, borçlu hakkında icra takibi başlatıldığı ve borçlunun adına kayıtlı taşınmazlarını alacaklılarını zarara uğratmak amacıyla sattığının iddia edildiği ve aynı mahkemede aynı eyleme ilişkin aynı taraflar arasında farklı taşınmazların devri sebebiyle Ankara 11. İcra Ceza Mahkemesinin 2014/277 Esas ve 2016/287 Karar sayılı kararıyla verilen hükmün 03.04.2018 tarihinde dairemizin 2018/1815 Esas sayılı dosyasının temyiz incelemesi sonucunda bozulmasına karar verilmesi karşısında, her iki dava birleştirilerek 5237 sayılı TCK’nın 43/1. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun tartışılmasında zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 03.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.