Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3517
Karar No: 2015/1908

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/3517 Esas 2015/1908 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/3517 E.  ,  2015/1908 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA KONUSU : ............ Beldesi, 845 sayılı parsel

    Taraflar arasındaki kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kalan yer iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin davadan dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 20/02/2014 gün ve 2014/2 - 2014/2205 sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalılar ... ve arkadaşları vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava konusu ............ Beldesi 845 sayılı 3150,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz 1981 yılında yapılan tapulama sırasında tarla niteliğiyle davalı gerçek kişilerinin murisi ................ adına tespit ve itirazsız kesinleşerek tapuya tescil edilmiş olup halende tapuda aynı kişi adına kayıtlıdır.
    Davacı ... Yönetimi 10/07/2012 havale tarihli dilekçesiyle, dava konusu 845 sayılı parselin 1968 yılında kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı iddiasıyla, 845 sayılı parselin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın orman vasfıyla tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 845 parsel sayılı taşınmazın ................ adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davalılar ... ve arkadaşları vekilinin temyizi üzerine, Dairece “…taşınmazın orman kadastrosu içinde kalan yerlerden olduğu…” belirtilerek hüküm onanmıştır.
    Davalılar ... ve arkadaşları vekili Daire kararının düzeltilmesini istemiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan yer iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 07/04/1968 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 27/11/1995 tarihinde ilân edilen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması ve 20/04/2011 tarihinde ilân edilen 4999 sayılı Kanunun 4. maddesi ile değişik 6831 sayılı Kanunun 9. maddesi uyarınca yapılan fennî hataların düzeltilmesi işlemi vardır.
    Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme dayanak raporu hazırlayan orman ve fen bilirkişileri asıl raporlarında dava konusu 845 parsel sayılı taşınmazın tamamının “Ballık Devlet Ormanı” içinde kaldığını bildirmişlerdir.
    Ancak, Dairenin iade kararıyla aynı bilirkişilerden alınan ek raporda ise; “… 845 parseli de kapsayan ve 27/9/1967 tarihinde başlayıp, 07/04/1968 tarihinde bitirilip ilân edilen; orman tahdit çalışmalarında: OTS-24- OTS-29 noktalarını birleştiren orman tahdit hattının gidiş istikametine göre sol tarafındaki orman sayılmayan alanda kalmaktadır. Yine yörede 2/11/1995 tarihinde başlayıp 27/05/1996 tarihinde kesinleşen 2/B çalışmalarında ise; dava konusu 845 parselin yeri OTS 25-OTS-29 noktalarını birleştiren orman kadastro hattının gidiş istikametine göre, sağ tarafındaki yeşil renkli orman sayılan alanda kalmaktadır.” şeklinde beyanda bulunulmuştur. Bu beyandan, taşınmazın ilk tahditte tahdit dışında kaldığı ancak daha sonra yapılan aplikasyonla tahdit içine alındığı sonucu çıkmaktadır. Ancak orman tahdidi dışında olan bir yer aplikasyonla orman tahdidi içine alınamaz. Bilirkişiler tarafından bu çelişkinin nedenleri de açıklanmamıştır. Mahkemenin hükme dayanak aldığı rapor bu nedenle yetersiz ve çelişkili olup, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz.
    Öncelikle aplikasyon ve düzeltme işlemi orman kadastrosu değildir. Aplikasyon ile kesinleşmiş orman sınırları daraltılamayacağı gibi tam tersine kesinleşen orman sınırları dışındaki yerler de orman sınırları içerisine alınamaz. Kesinleşmiş orman sınırları değiştirilerek yapılan aplikasyon ve bu işlem sonucunda düzenlenen tahdit haritasının hukuken geçerliliği sözkonusu değildir.
    O halde sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, mahkemece öncelikle yörede yapılan bütün orman tahdit, aplikasyon ve 2/B madde çalışmalarına ilişkin, işe başlama, işi bitirme, çalışma tutanakları ile askı ilân tutanaklarının ve orman tahdit haritaları ile aplikasyon ve 2/B madde haritalarının orjinalinden çekilmiş renkli fotokopi örneğinin, yine yörede yapılan ilk orman tahdidinde kullanılan hava fotoğraflarının orijinal renkli onaylı örnekleri ile 4999 sayılı Kanunun 4. maddesi ile değişik 6831 sayılı Kanunun 9. maddesi uyarınca yapılan düzeltme ve aplikasyon işlemine ilişkin tutanak, belge ve haritalar yerel Orman İşletme Müdürlüğünden temin edilerek dosya arasına konulduktan sonra, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden oluşturulacak dört kişilik bilirkişi kurulu ve yöreyi iyi bilen, dava sonucunda yararı olmayan elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişiler marifetiyle yeniden yapılacak keşifte 05.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren Orman Kadastro Teknik İzahnamesinin 36. maddesinde yazılı “Orman sınır nokta ve hatlarının arza uygulanmasında; tutanaklardan, orman kadastro haritalarından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon ve röper nokta ve krokilerinden yararlanılır…Sınırlama tutanakları, ölçü değerleri ve orman kadastro haritaları ile zemindeki durum arasında çelişki olduğunda, tutanaktaki kararlar ile orman sınır noktası ve hatlarının yazılı tarifleri esas alınmak suretiyle ölçü, harita ve zemin kontrolü yapılarak gerçek duruma uygun olanı uygulanır” hükmü ile 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin “Teknik İşler” başlıklı Sekizinci Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ve 4999 sayılı Kanun uyarınca yapılan aplikasyon ve düzeltme işlemi ile ilgili sınır noktaları bilgisayar ortamında aynı ölçeğe çevrilerek (..... veya benzeri programlar kullanılarak) çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu, aplikasyon, 2/B madde ve 4999 sayılı Kanunun 4. maddesi ile değişik 6831 sayılı Kanunun 9. maddesi uyarınca yapılan aplikasyon ve düzeltme haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde ve 4999 sayılı Kanun uyarınca yapılan harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde, yukarıda anılan Yönetmelik ve Teknik İzahnamede yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli ve aplikasyon ve düzeltme işlemi ile kesinleşmiş orman kadastrosu sınırlarının değiştirilemeyeceği gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    Bu itibarla, yukarıda açıklandığı gibi mahkemece verilen karar eksik inceleme, araştırma ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olup, kararın yukarıda belirtilen nedenler ile bozulması gerekirken, yanılma sonucu hükmün onandığı anlaşıldığından, davalılar ....... ve
    arkadaşları vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin önceki onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar ... ve arkadaşları vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 20/02/2014 gün ve 2014/2 - 2014/2205 sayılı onama kararı kaldırılarak, 03/10/2013 gün ve 2012/307-2013/401 sayılı yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 23/03/2015 günü oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi