Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1972
Karar No: 2020/1717
Karar Tarihi: 12.02.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/1972 Esas 2020/1717 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2019/1972 E.  ,  2020/1717 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17/12/2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24/01/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
    Davacı, hissedarı maliki olduğu 16 ada 11 parsel sayılı taşınmazın dava dışı bir kısım önceki maliklerinden davalının pay satın aldığını, satıştan kendisinin haberinin olmadığını, önalım hakkını kullanmak istediğini belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptaliyle adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, herhangi bir cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen ilk karar, davalının temyizi üzerine, Dairemizin 22.05.2017 tarihli, 2015/13539 Esas, 2017/4132 Karar sayılı ilamıyla onanmıştır.
    Davalı vekili, onama kararına karşı karar düzeltme talebinde bulunmuş ve Dairemiz 21.05.2018 tarihli, 2017/4432 Esas, 2018/3887 Karar sayılı ilamı ile “ Somut olaya gelince; 14.08.2014 tarihli, 1827 yevmiyeli resmi senet içeriğinden 16 ada 11 parsel sayılı taşınmazın 5/280 hissesi...; 5/280 hissesi...; 6/280 hissesi ... adına tapuda kayıtlıyken... ile... hisselerinin tamamını 500’er TL bedelle; ... 3/280 hissesi üzerinde kalacak şekilde 3/280 hissesini 500 TL bedelle ...’a sattıkları anlaşılmıştır. Dava konusu taşınmazın tapu kaydından davalının taşınmazda 13/280 müstakil payının bulunduğu; davacının ise 1/28 paya elbirliği halinde malik olduğu, diğer elbirliği maliklerinin ise davada taraf olarak yer almadıkları anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, elbirliği ortaklarının tamamının muvafakatlarının alınması ya da davaya dahil edilmeleri, mümkün olmaması halinde terekeye temsilci atanması hususlarında davacıya süre verilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. ” gerekçesiyle bozma kararı vermiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, verilen kesin süreye rağmen elbirliği ortaklarının tamamının muvafakatlerinin alınmadığı veya terekeye tebsilci atanmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
    Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 tarihli ve 3/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Davaya muvafakat, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakati sağlanamazsa Türk Medeni Kanununun 640. maddesi hükmü uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı sona ereceğinden davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir.
    Somut olayda; dava konusu taşınmazda davacı ..., diğer paydaşlardan....ve ... ile birlikte elbirliği malikidir. Elbirliği maliklerinden davacının babası olan ..., 19.02.2016 tarihinde ölmüş olup, diğer elbirliği maliki ... 08.09.2015 tarihinde ‘bekar’ olarak ölmüş, elbirliği maliklerinden ... ise halen sağdır. Bu durumda mahkemece sadece elbirliği maliklerinden ...’ın davaya muvafakatinin sağlanması yahut terekeye temsilci tayini için davacıya süre verilmesi gerekirken payda elbirliği maliki olmayan ... ın davaya muvafakatlerinin sağlanması için verilen 08.11.2018 tarihli ara karar usul ve yasaya uygun değildir. Bu nedenle geçerli bir ara kararı kurulmadığından buna dayalı olarak da hüküm kurulamaz. O halde, mahkemece davacı ile tapudaki payda elbirliği maliki olan ...’ın davaya muvafakatinin sağlanması, mümkün olmadığı takdirde de terekeye temsilci atanması gerekirken usule uygun olmayan ara karara dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile; hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi