3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/19094 Karar No: 2020/3329 Karar Tarihi: 18.02.2020
Hakaret - kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/19094 Esas 2020/3329 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Çocuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, suça sürüklenen çocuk hakkında hakaret suçundan düşme, kasten yaralama suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak, suça sürüklenen çocuğa yüklenen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst haddine göre zamanaşımı süresi dolmuştur. Bu nedenle, hakaret suçuna dair düşme kararı onanmış, kasten yaralama suçuna dair mahkumiyet kararı ise suça sürüklenen çocuğun yaşı ve cezasının hatalı tayini nedeniyle bozulmuştur. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e ve 66/2. maddeleri, 86/1. ve 86/2. maddeleri, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi, 5271 sayılı CMK'nin 223/8., 182. ve 185. maddeleri, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1)Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdur ..."e karşı hakaret suçundan verilen düşme kararına yönelen temyiz sebeplerinin incelenmesinde; Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğa yüklenen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst haddine göre; zamanaşımını kesen son işlem olan esas hakkındaki savunmasının alındığı 06.03.2014 tarihi ile inceleme tarihi arasında 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 66/2. maddelerinde öngörülen 5 yıl 4 aylık asli zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 2)Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdur ..."a karşı kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelen temyiz sebeplerinin incelenmesinde; a)Mağdurun yaralanması ile ilgili düzenlenen İzmir Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 04.06.2015 tarihli raporunda "" ...sağ dirsekte iki adet abrazyon, sağ üst kolda cilt- cilt altı kesisinin olduğu, yumuşak doku travması olarak değerlendirildiği kayıtlı olduğuna göre mevcut tıbbi belgelerden elde edilen bilgi ve bulgulara istinaden şahısta tarif edilen yumuşak doku travmasına neden olan yaralanmasının; şahsın yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğunun"" belirtilmesi karşısında, kurulan hükümde suça sürüklenen çocuğun temel cezasının 5237 sayılı TCK"nin 86/2. maddesi uyarınca belirlenmesi gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşülerek TCK"nin 86/1. maddesi uyarınca cezalandırılması suretiyle suça sürüklenen çocuk hakkında fazla ceza tayini, b)Suça sürüklenen çocukların, hükmün açıklandığı 23.06.2015 tarihli duruşmada 18 yaşını doldurduğu gözardı edilerek, duruşmanın 5271 sayılı CMK"nin 182. ve 185. maddelerine aykırı şekilde açık yerine kapalı yapılması ve hükmün de kapalı oturumda açıklanması suretiyle aleniyet ilkesinin ihlali, c)Hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında bir gün karşılığı belirlenirken 5237 sayılı TCK"nin 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 Sayılı CMK"nin 232/6. maddesine muhalefet edilmesi, d)Suç tarihinde 15-18 yaş arasında bulunan suça sürüklenen çocuk bakımından 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20. maddesi uyarınca sosyal inceleme raporu aldırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği taktirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.02.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.