2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/299 Esas 2018/3861 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/299
Karar No: 2018/3861
Karar Tarihi: 03.04.2018

2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/299 Esas 2018/3861 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, İcra Ceza Mahkemesi'ndeki bir davada sanıkların İİK'nın 331. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen takip işlemlerinde alacaklıyı zarara uğratmak maksadıyla mallarını başka kişilerin eline geçirerek suç işledikleri iddiasıyla yargılandıklarını belirtiyor. Kararda, sanıkların savunmaları alınarak, taşınmazların gerçek değerleri ile satış değerleri arasında fahiş fark olup olmadığının belirtilmesi için bilirkişi incelemesi yapıldığı, sanıkların iştirak iradesinin tespit edilmeden yazılı şekilde bir sanığın beraatine, diğer sanığın ise mahkumiyetine karar verildiği belirtiliyor. Ayrıca, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasında uzlaşma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 354. maddesi, 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik CMK'nun 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu hatırlatılıyor. Kanun maddeleri olarak İİK'nın 331. maddesi ve 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi belirtiliyor.
19. Ceza Dairesi         2018/299 E.  ,  2018/3861 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Beraat

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
    1-Sanığın üzerine atılı bulunan İİK"nın 331. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun; "Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla,
    “1-)Mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak,
    2-)Telef ederek
    3-)Kıymetten düşürerek,
    4-)Hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek,
    5-) Asıl olmayan borçlar ikrar ederek;
    Mevcudunu suni surette eksiltirse” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da (alacaklının, borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde) gerçekleşmesi halinde oluşacağının yerleşik uygulamalarda benimsenmiş olması, somut olayımızda; Borçlu sanık ...’in, taşınmazlarını muvazaalı olarak kızına devrettiğinin iddia edilmesi karşısında, atılı suçun iştirak halinde işlenmesinin mümkün olduğu ve bu devrin alacaklıları zarara uğratmak amacıyla yapılıp yapılmadığının tespiti açısından, sanıkların savunmaları alınıp, şikayet dilekçesinde belirtilen söz konusu taşınmazların tasarruf tarihindeki gerçek değerleri ile satış değerleri arasında fahiş fark olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılıp, taşınmazların halen kimin kullanımında olduğu, satıştan elde edilen bedelin ne şekilde kullanıldığı ve sanık ...’in iştirak iradesi tespit edilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde sanık ..."in beraatine, diğer sanık ...’in ise mahkumiyetine karar verilmesi,
    2-Sanık ... için, duruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda yargılama yapılacağına ilişkin İİK"nın 349. maddesindeki açıklama yerine CMK"nın 195. maddesindeki açıklamayı içeren duruşma davetiyesi ile yetinilerek, sanığın yokluğunda yargılama yapılmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
    Kabule göre de;
    02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 331. maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaşmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nun 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 03/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.