"İçtihat Metni"
Basit zimmet suçundan sanıklar N…
… K…
…, V…
… S…
… ve G…
… B…
…"nin bozma üzerine yapılan yargılanmaları sonunda; atılı suçtan mahkümiyetlerine dair, Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 09.05.2006 gün ve 2003/172 Esas, 2006/195 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtay"ca incelenmesi sanıklar müdafiileri tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelendi;
Tayin edilen cezaların miktarına göre sanıklar V…
… ve N…
… müdafiin duruşma isteğinin CMUK.nun 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Mahkemece, Dairemizin 11.06.2003 gün ve 2003/737-3703 E.K. sayılı ilamına uyulmasına karar verildiği halde bozma ilamının gerekleri gerek aldırılan yeni bilirkişi raporunda gerekse mahkemenin yaptığı işlemler bazında tam olarak yerine getirilmediği gibi ikmal olunan hususlar ile ilgili olarak elde edilen delillerin de mahkemenin gerekçesinde irdelenip değerlendirilmediği; bir önceki bilirkişi raporunda incelenmediğinin anlaşılması nedeniyle dosya içine getirtilmesi istenen kooperatife ait kasa defteri, karar defteri, tediye kayıt defteri ve yevmiye defterlerinin istenmesine ilişkin müzekkereye hukuk mahkemesince verilen cevapla birlikte gönderilen ve emanete aldırılan defter ve belgelerin 1997, 1998, 1999 ve 2000 yıllarına ilişkin olduğu ve kamu davasına konu olayın kapsadığı sürecin dışında kaldıkları, yine bozma ilamı uyarınca dinlenen tanık H…
… B…
…"ın beyanları bilirkişi raporuna yansımadığı gibi adı geçen tanığın beyanının mahkemenin gerekçeli kararında usulünce tartışılıp irdelenmediği, aldırılan yeni bilirkişi raporunda sanıkların kooperatife ilişkin eylemlerinin belirlenip ortaya konması sırasında kooperatif zararına yol açılması veya zimmetin oluşumuna sebebiyet verilmesi kavramlarının birbirine karıştırılıp bu konuda çelişkili ifadelere yer verildiği, esasen yapılmayan bir incelemeye dayanan soruşturma raporunu tekrar etmekle yetinen bir önceki bilirkişi raporundaki görüşlere büyük ölçüde benzer şekilde ve tekraren yer verilmek suretiyle, sanıkların görev süreleri ve savunmalarını da karşılayacak şekilde ayrı ayrı sorumluluklarının saptanması metodu kullanılmadan, muhasebe tekniğine uymayan ve bilimsel verilere dayanmayan sonuçları içeren yeni bilirkişi raporunun da kanaat vermekten uzak olduğunun anlaşılması karşısında öncelikle 11.06.2003 günlü bozma ilamında belirtildiği şekilde ancak suçun işlendiği dönemi kapsar şekilde kooperatife ait defter ve belgelerin getirtilerek dosyanın tüm ekleriyle birlikte Sayıştay emekli uzman denetçilerinden oluşacak üç kişilik bir bilirkişi heyetine tevdi ile zimmetin tespiti halinde sanıkların zimmetin ortaya çıkmasını engelleyecek mahiyet ve derecede hileli muhasebe işlemlerine başvurup başvurmadıkları konusu üzerinde ayrıca durularak rapor tanziminden sonra ve CMK.nun 230/1-b maddesine uygun şekilde hükmün gerekçesinde dosyada toplanan tüm delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ve reddedilen delillerin belirtilmesi gerektiği hususları da nazara alınarak sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, yetersiz bilirkişi raporuna dayanan eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafiilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.