
Esas No: 2010/5687
Karar No: 2012/277
Karar Tarihi: 17.01.2012
Konut dokunulmazlığını ihlal etme - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2010/5687 Esas 2012/277 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 2 - 2008/143416
MAHKEMESİ : Aliağa Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/02/2008
NUMARASI : 2006/128 (E) ve 2008/52 (K)
SUÇ : Konut dokunulmazlığını ihlal etme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de sanığa atılı geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal suçunun hüküm tarihi olan 07.02.2008 tarihi itibariyle yürürlükte bulunun 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 231.maddesi kapsamında sayılan suçlardan olmadığı ancak sanığın daha önce kasıtlı suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan, 5271 sayılı CMK’nun 231/6.maddesinin (a) bendinde yazılı “kasıtlı bir suçtan mahkum olmama” koşulunun bulunmaması nedeniyle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede,
Sanığın tekerrüre esas sabıkasının olmasına rağmen hakkında 5237 sayılı TCK.nun 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Sanığa atılı geceleyin konut dokunulmazlığını bozma suçundan yapılan yargılamada, mağdurun 19.06.2007 tarihli oturumda, sanık hakkında şikayetinin bulunmadığının ve uzlaşmayı kabul ettiğinin anlaşılması karşısında, sanığın yöntemine uygun uzlaşma hususundaki ifadesi tespit edilmeden, sanık hakkında hırsızlık suçundan açılmış bir dava bulunmamasına rağmen, sanığın “hırsızlık suçunu işlemediği, evden eşya çalmadığı, bu nedenle uzlaşmak istemediği” şeklindeki beyanı ile yetinilerek, iddianamedeki atılı suçları kabul eden sanık hakkında “atılı suçları ve uzlaşmayı kabul etmediği” şeklindeki gerekçe ile 5271 sayılı CMK. nun 253. ve 254. maddeleri uyarınca uzlaştırma işlemleri yapılmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
2- Kabule göre ise ; 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, koşullu salıvermeye kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 17.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.