23. Hukuk Dairesi 2013/4916 E. , 2013/7949 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen iflasın ertelemesi davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 29.03.2013 gün ve 2013/669 esas, 2013/1996 karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin 1990 yılında kurulduğunu, yaş sebze meyve üretimi, ihracatı, komisyonculuğu, narenciye mumlama, paketleme, işleme işi ve soğuk hava deposu işletmeciliği ile iştigal ettiğini, soğuk hava deposu yatırımı için yabancı kaynağa başvurduğunu, ancak alınan bir kısım malın bozuk olması nedeniyle zarar ettiklerini ve dava sürecine girildiğini, üretim yapılan seraların da selden etkilendiğini, haldeki işletmeye haciz gelince müşterilerin güveninin sarsıldığını ve mal temininde güçlük yaşandığını, soğuk hava deposunun da 2012 yılının Ocak ayından itibaren çalışmadığını, ancak sunulan iyileştirme projesi çerçevesinde verilecek tedbirlerle hacizlerin önüne geçileceğinden, eski müşteri portföyünün tekrar elde edileceğini, soğuk hava deposunun bir sezonluk çalışmasıyla borç yükünün hafifleyeceğini, sermayenin arttırılacağını, İran’a ihracat yapmaya yetkili tek işletme olduklarından satış sorunlarının bulunmadığını ileri sürerek iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davacı şirketin iflasının ertelenmesi talebinin reddine, iflasın ertelenmesi talebi zorunlu iflas bildirimini de içerdiğinden borca batık durumda olan davacı şirketin iflasına dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz istemi üzerine Dairemizin 29.03.2013 tarih ve 2013/669-2013/1996 E-K sayılı ilamıyla onanmıştır.
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, iflasın ertelenmesi talebine ilişkindir.
İflasın ertelenmesi için davacı şirketin borca batık durumda bulunması ve sunacağı ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında, şirketin iflas halinden kurtulacağına dair somut bir beklenti olmalıdır. Davacı şirketin borca batık halde bulunduğu tartışmasızdır. Alınan 30.04.2012 tarihli ilk bilirkişi raporunda şirketin borca batık olduğu, sunulan iyileştirme projesinin gerçekçi, ciddi, inandırıcı, objektif ve uygulanabilir olduğu ve iyileştirme projesinde; beklenen net gelirin 1 yıl içinde elde edilebileceği belirtildiği halde itiraz üzerine alınan ek raporda iyileştirme projesinin gerçekçi, ciddi, inandırıcı
objektif ve uygulanabilir olmadığı ve iyileştirme projesinde belirtilen net gelirin elde edilemeyeceği belirtilmiş ve mahkemece bu rapora göre karar verilmiştir. Oysa davacı şirket bilirkişi incelemesinin yapıldığı tarih itibarıyla üretim sezonu olmadığını savunmuş ancak bu savunma üzerinde yeterince durulmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda iflasına karar verilen şirket narenciye işi ile uğraşmakta olduğundan, ileri sürülen iddialara göre şirketin iştigal alanının hangi meyveleri kapsadığı, bu meyvelerin olgunlaşma mevsiminin ve bu mevsimlere göre meyvelerden sağlanacak gelirin ne olduğu, ayrıca şirketin iyileştirme projesinde öngürülen sermaye artışına gidip gitmediği, gitmişse sermaye artırımının yapılıp yapılmadığı, şirket ortaklarının, şirketten olan alacaklarından vazgeçip geçmediği ve bunların davacı şirketin mali durumuna etkisi hususları üzerinde daha önce alınan asıl ve ek rapordaki farklıklar ve itirazlar birlikte değerlendirilerek konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alındıktan sonra, tüm hususlar birlikte değerlendirilmek suretiyle oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Öte yandan dava tarihi itibariyle ve halen yürürlükte olan 6103 sayılı Kanun ile değişik İİK" nın 179/a birinci fıkrasında, "Mahkeme, iflasın ertelenmesi isteminde bulunulması üzerine, envanter düzenlenmesi ve yönetim kurulunun yerine geçmesi ya da yönetim kurulu kararlarını onaylanması için derhal bir kayyım atar; ayrıca şirketin ve kooperatifin malvarlığının korunması için gerekli diğer önlemleri alır." hükmü düzenlenmiştir. Mahkemece, iflasın ertelenmesi istemi üzerine anılan İİK"nın 179/a. maddesi uyarınca derhal kayyım atanması gerekirken, bu hükme uyulmaması da usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Ne var ki karar Dairemizin 29.03.2013 gün ve 2013/ 669-1996 E.K. sayılı kararı ile onanmış olduğundan, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile kararın yukarıda açıklanan hususlarda inceleme yapılmak için bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 29.03.2013 gün ve 2013/ 669-1996 E.K. sayılı onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcı ile karar düzeltme harcının istek halinde iadesine, 11.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.