9. Hukuk Dairesi 2010/3023 E. , 2010/5460 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA :Davacı, akti tatil alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1- Davacı işçi davalıya ait işyerinde vardiya sistemine tabi olarak çalışmakta olduğunu, toplu iş sözleşmesinin 26. maddesine göre vardiyalı çalışmalarda haftada 2 gün tatil yapılmasının öngörüldüğünü, vardiya değişimlerinde akti ya da hafta tatil günlerinden birinin kullanılmadığını ileri sürerek akti tatil günü ücretinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı işveren, davacı işçinin vardiya sistemine tabi olması sebebiyle haftada 5 gün ve toplam 37.5 saat çalıştığını, buna rağmen toplu iş sözleşmesi hükmü uyarınca 45 saat üzerinden ücretin ödendiğini, vardiya değişimlerinde olması gereken 48 saatlik ara vermenin 56 saati bulduğunu savunmuş ve dosyaya puantaj kayıtlarını sunmuştur.
Mahkemece bilirkişiden rapor alınmış ve rapor doğrultusunda davanın kabulüne dair karar verilmiştir. Hükmü süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosya içinde bulunan bilirkişi raporu denetime elverişli olmadığı gibi, iddia ve savunma delillerine değerlendirilmiş değildir. Davalının savunması karşısında hangi vardiya değişimlerinde akti tatilin kullandırılmadığı hususu, puantaj kayıtlarında karşılığı gösterilerek belirlenmemiş ve davalının savunmaları karşılanmamıştır. Bilirkişi raporu bu yönlerden denetime ve hüküm kurmaya elverişli değildir. Davacının itirazları karşısında gerekirse başka bir bilirkişiden davacının vardiya dönüşüm günleri belirtilmek suretiyle hafta tatili ve akti tatil günlerinde davacının çalışıp çalışmadığı belirlenerek denetime elverişli şekilde bir rapor tanzimi istenmelidir.
Öte yandan hükme esas alınan bilirkişi raporunda akti tatil ücretlerinin toplu iş sözleşmesinin 25/c bendi hükümlerine göre % 80 zamlı olarak hesaplandığı bilgisine yer verilmiş ise de, toplu iş sözleşmesinin ilgili hükmünde 45 saate kadar olan çalışmalarda akti tatil ücretinin normal saat ücretine göre, 45 saati aşan kısmı için ise %80 zamlı ücrete göre ödeneceği hükme bağlanmıştır. Davacı işçinin haftada 37.5 saat çalıştığı hususu tartışma dışı olmakla, hesaplamada toplu iş sözleşmesinin anılan hükmü gözetilmelidir. Bilirkişi raporu bu yönden de denetime elverişli değildir. Yine davalı işveren tarafından
1.1.2008 tarihinden itibaren hafta tatilinden bir önceki gün çalıştırılan işçilere ücretin % 25 zamlı olarak ödendiği belirtilmiş olmakla bu konu bir değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Mahkemece eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olup, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
2- Davacı vekili ıslah yoluyla dava konusu miktarları arttırmıştır. Bu dosyada ıslah dilekçesi verildiği sırada davalı tarafın zamanaşımı defini ileri sürebileceği varsayımına dayalı olarak ıslah tarihine göre zamanaşımına uğrayan alacaklar indirilerek talepte bulunulmuş değildir. Dosya içeriğinden davalı vekili tarafından ıslah dilekçesinin verilmesinden sonra usulüne uygun olarak zamanaşımı definin ileri sürülüp sürülmediği belirlenememektedir. Son oturumda, ıslahtan sonra davalı vekili tarafından yazılı dilekçe verilerek itirazda bulunulduğu belirtilmiş ve bir suretinin davacı vekiline verildiği açıklanmıştır. Ancak dosya içinde sözü edilen dilekçe bulunmamaktadır. Mahkemece bilirkişi raporuna ve ıslaha karşı itiraz dilekçesi getirtilmeli zamanaşımı definin ileri sürülüp sürülmediği değerlendirilerek bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 02.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.