17. Ceza Dairesi 2016/7831 E. , 2016/9533 K.
"İçtihat Metni"
Hırsızlığa teşebbüs suçundan suça sürüklenen çocuk ...’nun, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 492/1-son, 61, 522, 2253 sayılı Kanun’un 12/2-2 ve 647 sayılı Kanun’un 4/1. maddeleri gereğince 1.100,00 yeni Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ............ Çocuk Mahkemesi"nin 26/11/2007 tarihli, 2006/811 Esas ve 2007/611 sayılı kararını müteakip suça sürüklenen çocuğun deneme süresi içerisinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle yapılan ihbar üzerine, yeniden yapılan yargılama sonucunda suça sürüklenen çocuğun, 765 sayılı Kanun’un 492/1-son, 61, 522, 2253 sayılı Kanun’un 12/2-2 ve 647 sayılı Kanun’un 4/1. maddeleri gereğince 1.100,00 yeni Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına......Çocuk Mahkemesi"nin 18/02/2015 tarihli, 2014/662 Esas ve 2015/119 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca 25.04.2016 gün ve 94660652-105-34-9428-2015 KYB sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.05.2016 gün ve 2016/191475 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderilmekle okundu.
MEZKUR İHBARNAMEDE:
Dosya kapsamına göre,
1-Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde, 19/12/2006 tarihinden önce yürürlükte bulunan 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 23/5. maddesinde “denetimli serbestlik süresi içerisinde işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkum olmadığı ve yükümlülüklerine uygun davranıldığı takdirde davanın düşmesine karar verilir" hükmü gereğince, suça sürüklenen çocuğun denetimli serbestlik süresi içerisinde işlemiş olduğu suçtan dolayı ........... Çocuk Mahkemesi"nin 22.10.2014 tarih, 2014/765 Esas ve 2014/999 Karar sayılı ilamı ile 4.000,00 lira adli para cezasına mahkum olduğunun anlaşılmış olması karşısında, suça sürüklenen çocuk lehine olan 5395 sayılı Kanun"un 23. maddesinin 6. fıkrasındaki hapis cezasına mahkum olma koşulunun gerçekleşmemiş olması nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde hükmün açıklanmasına karar verilmesinde,
2-Yargıtay .... Ceza Dairesi"nin 03/02/2014 tarihli, 2013/23474 Esas ve 2014/2417 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 5271 sayılı Kanun’un 231/8. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve zamanaşımının denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, somut olayımızda sanık hakkında ............ Çocuk Mahkemesi"nin 26/11/2007 tarihli, 2006/811 Esas ve 2007/611 Karar sayılı ilamına konu ilk kararın itiraz edilmeksizin 25/12/2007 tarihinde kesinleştiği, ....... Çocuk Mahkemesi"nin 22/10/2014 tarihli ve 2014/765-999 sayılı kararına
./...
konu 2. suçun ise 09/09/2008 tarihinde işlendiği ve söz konusu bu kararın 20/11/2014 tarihinde kesinleştiği gözetildiğinde, sanık hakkında duran zamanaşımı süresinin 09/09/2008 tarihinde yeniden işlemeye başladığı, kararın verildiği 18/02/2015 tarihleri arasında 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu gözetilmeden, sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"un 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbar yazısında belirtilen hükme konu suçun niteliğine ve Yargıtay Kanunu"nun 14. maddesi ile mahkemece verilen 18.02.2015 günlü hükümle ilgili kanun yararına bozma isteminin, Yargıtay 2. Ceza Dairesi"nce yapılarak, 20.01.2016 gün, 2015/17138 Esas ve 2016/766 Karar sayılı kararla muktezaya bağlandığı anlaşıldığından, eksikliğin giderildikten sonraki hükmün incelemesinin de, önceki hükmü inceleyerek görüş açıklayan Yargıtay 2. Ceza Dairesi"nce yapılması gerekmesine göre işin incelenmesi Yüksek 2. Ceza Dairesi"ne ait olduğundan Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili daireye gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 22.06.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi .