Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/1219
Karar No: 2009/2624

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/1219 Esas 2009/2624 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2009/1219 E.  ,  2009/2624 K.

    "İçtihat Metni"

     MAHKEMESİ : AYVALIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 03/04/2008
    NUMARASI : 2006/54-2008/237

     Taraflar arasında görülen davada;
     Davacı, mirasbırakanı olan babası N. G."un mirastan mal kaçırmak  amacıyla 1172  ada 25 parselde bulunan 5 nolu  bağımsız  bölümün  çıplak  mülkiyetini  muvazaalı olarak davalı G."e  satış yoluyla  temlik ettiğini, davalı G.in de daha sonra  bu taşınmazı diğer  davalı B."ye  satış yoluyla  devrettiğini ileri sürerek  payı  oranında  iptal-tescil olmazsa  tenkis  isteğinde  bulunmuştur.
     Davalılar, davanın reddini  savunmuşlardır.
     Mahkemece, dava konusu taşınmazın  muvazaalı  olarak davalı G."e  temlik  edildiğinin ve diğer davalı B."nin bu durumu  bildiğinin  anlaşılması ve davalı  B."nin bu durumda  iyiniyet  iddiasında  bulunamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne  karar verilmiştir.
     Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                                                                              -KARAR-
     Dava, muris muvazaasına dayalı pay oranında tapu iptal-tescil olmazsa tenkis isteğiyle  açılmıştır.
     Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
     Dosya kapsamı ve toplanan  delillere göre, murisin terekeden mal kaçırmak  amacıyla  işlem  yaptığı gerekçesiyle davanın kabul edilmiş olması kural olarak  doğrudur. Ancak,  davalılar miras bırakanın  temlikteki gerçek  iradesinin  mallarını  mirasçıları arasında  paylaştırma olduğunu savunmuşlar, ne varki  mahkemece bu  konuda  bir inceleme ve araştırma  yapılmış değildir. 
    Bilindiği gibi; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda  yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmeside Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay  sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. 
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmeside büyük önem taşımaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Öte yandan; miras bırakan sağlığında  hak dengesini  gözeten  kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar  biçimde bir paylaştırma yapmışsa  mal  kaçırmak kastından söz edilmeyeceğinden  olayda 1.4.1974 tarih 1/2 Sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının  uygulanamayacağı da kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca, miras bırakandan  tüm mirasçılarına intikal eden taşınır taşınmaz  mallar ve haklar araştırılmalı, tapu  kayıtları ve varsa öteki delil ve belgeler merciilerinden  getirtilmeli, her bir  mirasçıya  nakledilen  malların ve hakların  nitelikleri  ve değerleri hakkında uzman bilirkişiden  rapor alınmalı, böylece yukarda değinilen anlamda bir paylaştırma kastının  bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır.
    Yukarıdaki ilkeler gözönüne alınıp  gerekli  araştırmalar  yapılarak sonucuna  göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere  karar verilmiş olması doğru değildir. Davalıların bu yöne ilişkin  temyiz  itirazları yerindedir.Kabulü ile  yerel  mahkeme hükmünün  açıklanan nedenlerle H.U.M.K."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 2.3.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.          

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi