20. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/9283 Karar No: 2015/1876
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/9283 Esas 2015/1876 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2014/9283 E. , 2015/1876 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ............. vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, ........ Köyü 223 ve 224 parsel sayılı sırasıyla 6400 m2 ve 41500 m2 yüzölçümündeki mera niteliğindeki taşınmazların, kısmen kesinleşen orman sınırı içinde kaldığını ileri sürerek, mera tespitinin iptali ile orman niteliğiyle ............. adına tescili istemiyle dava açmıştır Mahkemece, “davanın kabulüne, eski 224 (Yeni 8828 ada 5 nolu) sayılı parselin fen bilirkişi rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen 8589,15 m2 ve (C) harfi ile gösterilen 481,70 m2; yine eski 223 (Yeni 8828 ada 3) parselin (D) harfi ile gösterilen 3,86 m2 kısmının tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla ............. adına tapuya kayıt ve tesciline” karar verilmiş, hüküm davalı ............. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yörede 1943 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 19/02/1989 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 2896 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulamaları, 1956 yılında kesinleşen arazi kadastrosu ve daha sonra pafta yenileme çalışması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporlarına göre; çekişmeli 224 sayılı parselin (B) ve (C), 223 sayılı parselin (D) harfi ile gösterilen bölümünün kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı belirlenerek yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; taşınmazlar mera olarak tespit edildiğine ve meralar tapuda değil, özel sicillerinde kayıtlı olduğu halde; " tapu kaydının iptaline" karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A ve 17. maddeleri ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi de doğru değil ise de, bu yanılgıların giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararının 1. bendinde yazılı "...tapu kaydının iptali...." ibaresinin hükümden çıkarılarak, bunun yerine " ....mera tespitinin iptaline..." ibaresinin yazılmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik olarak 4, 5 ve 6. bentlerinin tamamen hükümden çıkartılarak bunun yerine “6099 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanun geçici 3. maddesi atfıyla HMUK"nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 23.03.2015 günü oy birliğiyle karar verildi.