20. Hukuk Dairesi 2014/7611 E. , 2015/1872 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi ......... ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, .............. Asliye Hukuk Mahkemesinde, davalı adına tapuda kayıtlı ............ Köyü, 269 parsel sayılı zeytinlik vasıflı 9500 m2 yüzölçümündeki taşınmazın kısmen kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı iddiası ile tapu kaydının iptali, tescil ve davalının elatmasının önlenmesine karar verilmesi talebiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazın (A) işaretli 815 m2 bölümünün tapu kaydının iptaline, bu bölümün orman niteliği ile ......... adına tapuya tesciline, davalının elatmasının önlenmesine dair verilen karar, Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle; Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 12.06.2008 gün ve 2008/5269 - 2008/8706 sayılı kararıyla “Orman Yönetiminin kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı iddiası ile açtığı ve aynı gün dairede incelenen bir çok dosyada uzman orman ve fenni bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlarda orman kadastro haritası ile kadastro paftasının ölçeklerinin eşitlenerek çakıştırıldığı ve buna göre çekişmeli taşınmazların orman tahdit hattına göre orman sınırları içinde kalan ve kalmayan bölümlerinin gösterildiği kroki sunulmuştur. Ancak, öncelikle değişik tarihlerde yapılan orman kadastro ve aplikasyon 2. madde ve 2/B madde çalışmalarına ilişkin orman tahdit evraklarının tamamının dosyalar içinde bulunmadığı, ayrıca uzman bilirkişilerce düzenlenen krokide gösterilen orman tahdit noktalarının komşu orman tahdit noktaları ile irtibatlı olarak uygulanmadığı, sadece tek parsel olarak uygulama yapıldığı, ada bazında veya yakın poligonlar ile irtibatlı olarak uygulama yapılmadığı anlaşılmakta olup, raporların bu hali ile yetersiz olduğu” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kabulü ile 269 parsel sayılı taşınmazın (A2) ile gösterilen 1062,89 m2 kısmının orman vasfıyla ......... adına; (B) ile gösterilen kısmının 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığı anlaşıldığından usul ekonomisi açısından (B) ile gösterilen 8437 m2 kısmın ......... adına tapuya tesciline, beyanlar hanesine “6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığının” şerh verilmesine; davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş ve davalının hükmü temyiz etmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 18.10.2010 gün ve 2010/8724 - 2010/12477 sayılı kararıyla (A2) ile gösterilen kısma yönelik olarak hüküm onanmış; (B) ile gösterilen kısım yönünden "Çekişmeli taşınmazın (B) ile gösterilen 8437 m2 kısmının yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman tahdidine göre orman sınırları içinde iken 1978 yılında yapılan 2. madde uygulaması ile ......... lehine orman sınırları dışına çıkarıldığı, .........nin davada taraf sıfatını almadığı ve bu kısma yönelik tescil talebinin bulunmadığı anlaşıldığından, bu kısma yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece; talep aşılarak (B) ile gösterilen kısımda yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı ” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmadan sonra ......... 16.06.2011 tarihli dilekçesiyle davaya müdahale talebinde bulunmuş ve (B) ile gösterilen kısmın tapu kaydının iptaliyle ......... adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak; davacı ... Yönetiminin (B) ile gösterilen 8437 m2 kısma ilişkin davasının reddine, asli müdahil .........nin davasının kabulü ile (B) bölümünün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile ......... adına tapuya tesciline, davalının bu bölüme olan müdahalesinin men"ine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 24.01.2013 gün ve 7017-208 sayılı kararı özetle; "Dairenin 18.10.2010 tarih ve 2010/8724 - 12477 sayılı bozma kararı ile mahkemenin 29.11.2011 tarihli temyize konu kararının verildiği tarihten sonra yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanun gereğince: 6831 sayılı Orman Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2., 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2/B maddesi gereğince, nitelik kaybı nedeniyle ......... adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet Ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile .........ye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usûl ve esasların belirlenmesi amacıyla düzenlenen, 19/04/2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve ......... Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile .........ye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Yasa ”, 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve aynı Kanunla 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun ile 16/02/1995 tarihli ve 4070 sayılı .........ye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Yasa yürürlükten kaldırılmış, 6831 sayılı Kanunun bazı maddelerinde de değişiklikler yapılmış, bu cümleden olarak, diğer bir çok hükmün yanı sıra, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince ......... adına orman sınırları dışına çıkarılan alanlara ilişkin tapu kaydına konulan şerhlerin silinmesi, bu alanlar için ......... tarafından dava açılmaması, açılan davalardan vazgeçilmesi ya da davaların durdurulması, tapusunun iptaline karar verilen taşınmazların tekrar tapu sahibine iadesi gibi konular düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir." şeklindedir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra çekişmeli 269 parsel sayılı 9500 m2 taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca 121 ada 11 parsel numarası verilerek 9293 m2 yüzölçümüyle yenileme tutanağı düzenlenmesi ve mülkiyete ilişkin dava bulunması nedeniyle malik ve nitelik hanesinin boş bırakılması nedeniyle 3402 sayılı Kanunun 5 ve 27. maddeleri gereğince tutanağın kadastro mahkemesine devredilmesi üzerine, dava dilekçesinin görev yönünden reddine ve dosyanın .............. Kadastro Mahkemesine devrine; daha sonra da bu mahkemenin HSYK kararı ile kapatılması üzerine ...... Kadastro Mahkemesine aktarılmasına karar verilmiş, mahkemece; taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin iptaline, 09/02/2010 tarihli rapora ekli krokide "A2" işaretli, yeşil renkli 1062,89 m2 bölümünün kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı ve orman niteliğiyle ......... adına tesciline dair kararın onanarak kesinleştiği anlaşılmakla, orman vasfıyla ......... adına tespit ve tapuya tesciline, "B" işaretli, kırmızı renkli 8437 m2 bölüm 1978 yılında 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması ile VIII no"lu 2. madde parseli içinde ......... adına Orman sınırları dışına çıkartıldığından 6292 sayılı Kanunun 9/2. maddesi gereğince DURMASINA," 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca ......... adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır" belirtmesi yapılarak zeytinli tarla vasfıyla ......... adına tespit ve tesciline
Mülkiyet hakkı davalı olmadığından tutanak ve dosyanın .............. Tapu Müdürlüğüne gönderilmesine ve kullanıcısı ..."dur ve davalıdır şerhinin beyanlar hanesine yazılmasına, 6292 sayılı Kanunun 9/5. maddesi gereğince yargılama giderinin taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm ......... ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
Şöyle ki; 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 22. maddesinin birinci fıkrası; "Evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci defa kadastroya tâbi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır ve Türk Medenî Kanununun 1026"ncı maddesine göre işlem yapılır. Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, tapu sicil müdürlüğünce re’sen iptal edilir." hükmünü içermektedir.
İkinci Fıkrasında ise; "Ancak;
a) Tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun olmadığı tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla tapulama ve kadastro görmüş yerlerde, birinci fıkra hükmü uygulanmaz" denilerek istisna getirilmiştir.
Şu halde, 22/2-a maddesi kapsamında yapılacak çalışmalarda mülkiyet, vasıf değişikliği, intikal, harici taksim, ifraz vb. çalışmalar yapılamayacak, evvelce yapılan kadastroya kapsam ve içerik yönünden hiçbir şey katılamayacaktır.
22/2-a uygulaması, uygulama kabiliyeti olmayan yetersiz kadastro paftalarının ve harita tekniğine uymayan haritaların revize edilerek kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi işlemidir.
Hal böyle iken, kadastro mahkemesince yenileme kadastrosunun usulüne uygun olup olmadığı konusunda yöntemince araştırma yapılmadan ve bu konuda karar verilmeden, kadastro tutanağının malik hanesinin boş olduğu ve resen doldurulacağı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm oluşturulmuş, talep olmadığı halde kullanıcı şerhi de verilmiştir
O halde, doğru sonuca varılabilmesi için, mahkemece önceki bilirkişiler dışında görevlendirilecek bir fen elemanı (Harita Kadastro mühendisi) yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, yenileme öncesi hazırlanan genel arazi kadastro paftası ve yenileme sonrası hazırlanan kadastro paftaları birbiri üzerine aplike edilmeli, çekişmeli taşınmaz ve geniş çevresi gösterilecek şekilde uygulama yapılmalı, 22/2-a maddesi kapsamında yapılacak çalışma esaslarını düzenleyen ve 29.11.2006 tarih ve 26351 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan "Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik" ile buna ilişkin 2007/10 sayılı genelge hükümleri gereğince yapılacak uygulamada, zemindeki sabit noktalardan yararlanılmalı, ilk parsel ile sonraki arasındaki sınır farkı varsa, farkın neden kaynaklandığı yöntemince belirlenmeli, yenilemenin sözü edilen yönetmelik hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığı açıkça belirtilmeli, usulüne uygun olmadığı anlaşılırsa, yenilemeye itiraz bakımından dava kabul edilerek paftanın düzeltilmesine karar verilmeli, Orman Yönetimi vekilinin mülkiyete ilişkin talebi bakımından dosya genel mahkemeye aktarılmalı, 6292 sayılı Kanun kapsamındaki 2/B sahası ile ilgili karar da genel mahkemece verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi ve müdahil .........nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 23/03/2015 günü oy birliğiyle karar verildi.