Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/1788 Esas 2009/2594 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/1788
Karar No: 2009/2594

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/1788 Esas 2009/2594 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2009/1788 E.  ,  2009/2594 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : URLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 26/12/2008
    NUMARASI : 2008/32-2008/514

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden maliki olduğu 1646 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak davalının eşi olan E.A. ile kira sözleşmesi yaptığını, ancak sözleşme süresi içinde  davalı ile kira sözleşmesi yaptığı E.A."ün boşandıklarını, davalının eşinin taşınmazı fiilen terk ettiğini, yapılan ihtara rağmen davalının taşınmazı boşaltmadığını ileri sürerek davalının taşınmazdan çıkartılmak suretiyle elatmasının önlenmesine, bir yıllık işgal bedeli olan 5.000.-YTL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, taşınmazın aile konutu olması ve kira sözleşmesi bulunması nedeniyle  fuzuli şagil olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, aile konutu haline gelmiş olan taşınmazda kira ilişkisinin devam ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı  tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ....  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                                                   -KARAR-
     Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden çekişme konusu 1646 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan kat irtifaklı C Blok 1 nolu bağımsız bölümün kayden davacıya ait olduğu, davalının taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmadığı halde taşınmazı kullandığı anlaşılmaktadır.
    Davalı iddiaya karşı taşınmazda kiracı olduğunu savunmuştur.
    Mahkemece savunmaya itibar edilerek çekişmeli yerin aile konutu olduğu gerekçesiyle davanın reddi cihetine gidilmiştir.
    Gerçekten de davacı ile dava dışı davalının kocası E.A. ile çekişmeli yer bakımından kira sözleşmesi yapıldığı sabit olup, bu husus tarafların kabulündedir. Ancak, davalı ile kira akdinin tarafı olan E.A.’ün, evlilik birliğinin devamı sırasında çekişmeli bu yeri kiralamış olmakla beraber, açılan boşanma davası sonunda boşandıkları ve boşanma kararının davadan önce kesinleşerek keyfiyetin nüfus kayıtlarına şerh verildiği anlaşılmaktadır.
    Kiracı olan dava dışı E. A.’ün boşanma kararından sonra taşınmazı kullanmadığı ve terk ettiği, buna karşın davalının çekişmeli yeri kullanmaya devam ettiği, diğer taraftan karı koca arasındaki çekişmeli taşınmazın aile konutu olarak belirlenmesinin, boşanmadan sonra kayıt maliki olan davacıyı bağlamayacağı tartışmasızdır.
    O halde, davalının taşınmazı kullanımının haklı ve geçerli bir nedeninin bulunduğu söylenemez.
    Hal böyle olunca, davacının Türk Medeni Kanununun 683. maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkına değer verilmek suretiyle belirlenecek ecrimisille birlikte davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  02.03.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.