11. Hukuk Dairesi 2013/3794 E. , 2013/23370 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Kırıkhan Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/09/2011 tarih ve 2010/516-2011/732 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında Geniş Garantili Aile Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, poliçede sürekli sakatlık teminatı da verildiğini, 14.06.2007 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin %44 oranında sakatlandığını, davalı şirkete ödeme yapması için başvurulması üzerine hasar dosyası açılıp müvekkilinden eksik belge istendiğini, eksik belgelerin 19.02.2010 tarihinde tamamlanıp gönderilmesine rağmen davalı tarafından ödeme yapılmadığını, müvekkilinin 4.000,00 TL maluliyet, 150,00 TL tedavi gideri zararı doğduğunu ileri sürerek, toplam 4.150,00 TL’nin faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kaza tarihinden davanın açıldığı 31.08.2010 tarihine kadar TTK’nun 1268. maddesinde öngörülen zamanaşımı süresinin dolduğunu, ayrıca davacının zararının teminat dışı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nca düzenlenen 11.11.2008 tarih ve 3044 sayılı rapora göre davacının genel beden gücü kayıp oranının %44 olduğu, bu kapsamda davacının davalıdan 2.200,00 TL talep edebileceği, davacının davalı şirkete 2 yıllık zamanaşımı süresi geçmeden müteaddit defalar başvurarak zamanaşımını kestiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 2.200,00 TL"nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Ancak dava, geniş garantili aile sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili müvekkilinin 14.06.2007 tarihinde meydana gelen trafik kazasında %44 oranında sakatlandığını ileri sürerek, toplam 4.150,00 TL"nin faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, kaza tarihinden davanın açıldığı 31.08.2010 tarihine kadar TTK"nun 1268. maddesinde öngörülen 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu savunmuştur. Mahkemece, davacının davalı şirkete 2 yıllık zamanaşımı süresi geçmeden müteaddit defalar başvurarak zamanaşımını kestiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 2.200,00 TL" nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de, ferdi kaza sigortası genel şartlarının 13. maddesi hükmüne göre sigorta ettiren veya sigorta sebebiyle hak sahibi olacak kişiler rizikonun gerçekleştiğini öğrendikten itibaren 5 gün içerisinde durumu sigortacıya yazı ile bildirmek yükümlülüğü altındadırlar. Bu hüküm TTK"nun 1336. maddesinin yollama yaptığı aynı Yasa" nın 1332/son fıkrası gereğidir. Sigorta bedeli bu 5 günlük müddetin geçtiği tarihte muaccel olur. TTK" nun 1268. maddesine göre de sigorta mükavelesinden doğan bütün hak talepleri 2 yılda zamanaşımına uğrar. Somut olayda kaza 14.06.2007 tarihinde meydana gelmiştir. Mahkemece, dosyaya celp edilen 9105116 nolu hasar dosyasında davacının davalıya müracatının 10.12.2009 ve 31.12.2009 tarihlerinde olduğu görülmektedir. Davacı taraf da bu tarihlerden önce müracat ettiğine dair yazılı bir belge ibraz etmemiştir. Dava ise 31.08.2010 tarihinde açılmıştır. Mahkemece, davalı vekilinin zamanaşımı definin anılan Yasa hükümleri ve ferdi kaza sigortası genel şartları hükümleri çerçevesinde denetime imkan verecek şekilde değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 20/12/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.