
Esas No: 2013/8404
Karar No: 2013/7933
Karar Tarihi: 11.12.2013
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/8404 Esas 2013/7933 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davacı ... yönünden reddine, ... yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı kooperatifin üyesi olan müvekkili ..."ın 22.04.2008 tarihinde istifa talebinde bulunduğunu, kooperatifte birikmiş olan aidatlarının tamamının babası olan diğer davacı ..."ın üyelikteki hesabına aktarılmasını talep ettiğini, kooperatif yönetim kurulunca bu talebin kabul edildiğini, aynı tarihte yapılan protokol gereğince iki hissenin birleştirilerek tek hisseye dönüştürüldüğünü, karşılığında 125.000,00 TL peşin olarak alındığını, ..."ın kooperatiften alacağı olan 11.800,00 TL"nin 24.09.2010 tarihinde nakit olarak talep edildiğini, ödenmemesi durumunda kooperatifin üyesi olan diğer davalı ..."ün hesabına aktarılmasının istenmiş olmasına rağmen davacılar hesabına ödemede bulunulmadığını, davacı ..."ün üyeliğinin sona ermesine rağmen kooperatife ödemiş olduğu meblağların uyarılara rağmen ödenmediğini, davalı kooperatif aleyhine 10.000,00 TL asıl alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların 24.09.2010 tarihinde ödeme talep ettiklerini, davalı kooperatifin 21.05.2010 tarihli genel kurul toplantısında ödemelerin iadesinin kooperatifin zor durumda olması sebebi ile genel kurul tarihinden itibaren 36 ay bekletilerek mali duruma göre yapılmasına ve yerlerine yeni ortak alınmasının düşünülmesine karar verildiğini, 06.01.2011 tarihli genel kurul toplantısında da erteleme kararı alındığını, muaccel olmayan bir borcun bu aşamada davacılara ödenmesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı ..."ın kooperatif üyeliğinden ayrıldıktan sonra takip eden yıl genel kuruluna göre genel giderlere katılım payı ve gecikme cezaları düşüldüğünde 43.638,34 TL çıkma payı alacağı kaldığı, bu alacağın talebi doğrultusunda diğer davacı ... hesabına aktarıldığı, kooperatiften bir alacağının bulunmadığı, davacı ..."ın kooperatif üyeliğinden 25.10.2010 tarihlinde istifa ettiği, istifa beyanının davalı kooperatife 25.11.2010 tarihinde tebliğ edildiği, Düzgün"ün yaptığı ödemeler toplamının 68.400,00 TL olduğu, ... hesabından yapılan aktarımın 43.638,34TL olduğu, istifayı takip eden yılda yapılan genel kurulda kabul edilen bilançoya göre gider katılım payı
düşüldüğünde 101.882,89 TL çıkma payı alacağı kaldığı, 06.01.2011 tarihli genel kurulda alınan kararda kooperatif mevcudiyetinin ödemeler sebebi ile tehlikeye düşeceğine dair bir açıklama olmadığından davacıyı bağlamadığı ve hukuken bir geçerliliği de bulunmadığı, alacağın likit olmadığı gerekçesiyle, davacı ...’ın açtığı davanın reddine, diğer davacı ...’ın davasının kabulü ile itirazın iptaline, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava, çıkma payı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davanın dayanağı olan icra dosyasında ödeme emrinin davalı borçluya 26.08.2011 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 05.09.2011 tarihinde de icra takibine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
İcra ve İflas Kanunu"nun 62. maddesine göre; itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Mahkemece, ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 26.08.2011 tarihine göre 7 günlük itiraz süresinin 02.09.2011 tarihinde dolduğu, bu tarihin resmi tatil olmayıp idari tatil olduğu, sürelerin bu tarihte de işlediği, maddi hukuka ilişkin sürelerin rastlarsa adli tatilde kesilmesi gerekmekte olup, adli tatile tabi olan dava ve işlerde sürelerin bitmesinin tatil zamanına rastlaması halinde, bu sürelerin adli tatilin bitmesinden itibaren bir hafta uzamasına imkân veren 6100 sayılı HMK"nın 104. maddesinin, HMK dışındaki süreler bakımından uygulanmasının mümkün olmadığı, davalının itiraz süresi geçtikten sonra itiraz etmiş olması sebebiyle takibin kesinleştiği, davacının kesinleşen takibe devam ederek alacağını tahsil edebileceği, itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK"nın 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, itirazın süresinde olduğunun kabulü ile uyuşmazlığın esasının incelenmesi doğru olmamıştır.
2-Bozma nedenine göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.