23. Hukuk Dairesi 2013/8439 E. , 2013/7932 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının kooperatif üyesi olup 52 hissesinin bulunduğunu, davalının usulüne uygun olarak davet edildiği 24.04.2011 tarihli olağanüstü genel kurulda kooperatifin borçlarının ortaklarınca hisseleri oranında karşılanmasına oybirliğiyle karar verildiğini, müvekkil kooperatifin almış olduğu 06.05.2011 tarihli karar ile 37.500,00 TL borcu olduğu ve hisse başına 65,00 TL"nin düştüğü ve kooperatif ilan panosuna asılarak ortakların bilgilendirilmesinin kararlaştırıldığını,davacının borcunu ödememesi üzerine 3.380,00 TL asıl, 35,84 TL işlemiş faiz alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacı kooperatife herhangi bir borcunun bulunmadığını, toplantı ve toplantıya çağrı usullerinin, alınan kararların ve bunların bildirilmesi usullerinin yasaya aykırı olduğunu, yönetimin kusurlu davranışları sebebiyle oluşan borçtan kendisinin sorumlu olmadığını, bu hususta Cumhuriyet Başsavcılığı"na şikayette bulunduğunu, soruşturmanın devam ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacı kooperatifin 24.04.2011 tarihli genel kurulunda alınan karar doğrultusunda kooperatif hesap tetkik komisyonu raporunda belirtilen kooperatif borçlarının ortaklardan hisseleri oranında tahsil edilmesine oybirliğiyle karar verildiği, davalının da bu toplantıya imza karşılığında davet edildiği, davalının alınan karara karşı herhangi bir itirazda bulunmadığı, süresi içerisinde bu kararın iptaline yönelik olarak bir dava da açmadığı, bu sebeple alınan kooperatif kararının davalı açısından bağlayıcı hale geldiği, davalının kendi hissesine düşen takip talebinde belirtilen borç miktarından sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile itirazın iptaline, asıl alacağın %20"si oranında icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmiştir
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece kurulan hüküm yeterli inceleme ve araştırmaya dayanmamaktadır. Somut olayda 24.04.2011 tarihli olağanüstü genel kurulda, kooperatifin çeşitli kişi ve kuruluşlara borçlarının olduğu belirtilerek bu borçların alacaklılara ödenmek üzere
ortaklardan hisseleri oranında tahsil edilmesi yönünde karar alınmıştır. Davacı tarafça 06.05.2011 tarihli karar ile 37.500,00 TL"nin ortakların payları oranında tahsiline karar verildiği ileri sürülmüş ise de, mahkemece, 06.05.2011 tarihli karar ve üye kayıt defteri getirtilmeden, ne şekilde hesaplandığı tespit edilemeyen tutar ve işlemiş faiz yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bu durumda, mahkemece takibin dayanağı olan yönetim kurulu kararları, faaliyet raporları, üye kayıt defteri, bilanço, gelir gider cetvelleri öncelikle davalı kooperatiften, temin edilememesi halinde Ticaret Sicil Memurluğu"ndan, mümkün olmaz ise anasözleşmenin 41. maddesi uyarınca İlgili Bakanlık İl Müdürlüğü"nden getirtildikten sonra üzerinde kooperatif konusunda uzman bir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak, davacı kooperatifçe genel kurul kararına dayalı olmayan ödemelerin tahsilinin istenmesinin mümkün olmadığı ve genel kurulda sadece SGK, vergi dairesi, Ticaret Odası borçlarıyla ilgili açıklama bulunduğu gözönünde bulundurularak davalının payına düşen asıl alacak ve faiz borcu ile ilgili rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 11.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.