17. Ceza Dairesi 2016/1249 E. , 2016/9518 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanmak
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Suç tarihinde (12-15) yaş aralığında olan suça sürüklenen çocuğun, hırsızlık suçu nedeniyle yakalandığında kolluk görevlilerine kendisini akrabası olan ... olarak tanıttığı ve bu kişiye ait nüfus cüzdan fotokopisini ibraz ettiği olayda, eylemine uyan ve 5237 sayılı TCK’nın 268/1, 267/1, 31/2. maddelerindeki başkasına ait kimliği ve kimlik bilgilerini kullanma suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 14.09.2010 tarihi ile daha sonra kesinleşen yeniden işlediği kasıtlı suçun tarihi olan 30.12.2010 tarihleri arasında dava zamanaşımı süresi durmuş ise de, aynı Yasa"nın 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen 6 yıllık uzamış zamanaşımının suç tarihi olan 28.10.2009 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ..."un temyiz sebepleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
5271 sayılı CMK"nın 185. maddesine uyarınca onsekiz yaşını doldurmamış çocukların duruşmalarının kapalı yapılacağı ve hükmün de kapalı duruşmada açıklanacağı anlaşılmakla, ilk oturumu takip eden 11.02.2010 ve 20.04.2010 tarihli oturumların kapalı yerine açık yapılması, giderilmesi ve tekrarlanması olanağı bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suç tarihinde 12 yaşını doldurmuş olup da 15 yaşını doldurmamış çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/2. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanun"un 35/1. maddesi uyarınca; sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu dikkate alındığında, suça sürüklenen çocuk hakkında sosyal inceleme yaptırılmaması,
2-Müşteki ..."na karşı işlenen suç nedeniyle kurulan hükümde, iadenin soruşturma aşamasında yapıldığının anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında verilecek cezada TCK"nın 168/1. maddesi gereğince 1/2 oranından fazla indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Suça sürüklenen çocuk hakkında daha önce verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararından sonra, denetim süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle duruşma açılarak hükümler açıklanmış ve kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezalar tayin edilmiş ise de; adli sicil kayıtlarında suç tarihinden önce hapis cezası mahkumiyeti bulunmayan ve suç tarihinde 18 yaşını doldurmamış suça sürüklenen çocuk hakkında tayin edilen 7 ay 15gün ve 10 ay şeklindeki kısa süreli hapis cezalarının 5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesine göre para cezası veya tedbirlerden birisine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ..."un temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 23.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.