Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1852
Karar No: 2016/3920
Karar Tarihi: 22.03.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/1852 Esas 2016/3920 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/1852 E.  ,  2016/3920 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum ve davalı işveren avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar, kamu düzeni ile ilgili olduğundan, özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
    Somut olayda davacının, 20.05.2004-04.11.2008 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde sürekli ve kesintisiz olarak çalıştığının tespitini istediği davada, dosyaya ibraz edilen belgelerin incelenmesinde; davalı işveren tarafından 04.11.2008-24.12.2012 tarihleri arasında Kuruma eksiksiz bildirim yapıldığı, davalı işyerinin kapsama alınış tarihi ve sicile tescili itibariyle talep döneminde faal olduğu, ancak davacının talep ettiği dönem içerisinde yer alan 25.11.2004 tarihinde, Kurum tarafından icra edilen denetim ve inceleme neticesinde tanzim edilen raporda, tespit edilen sigortalılar arasında davacının isminin bulunmadığı, yine işe giriş çıkış tarihleri hükme esas alınan bordro tanığı ....."nin huzurda alınan ifadesinde, davacının 2002 yılı Mayıs ayında çalışmaya başladığını yeminli olarak beyan ettiği, halbuki davacı talebinin dahi 2004 yılı olduğu nazara alındığında; mahkemenin kabulü dosyada mevcut bilgi ve belgelerle örtüşmediği gibi, yapılan değerlendirme ve inceleme hüküm kurmaya elverişli ve yeterli değildir.
    Mahkemece yukarıda değinilen bilgiler dahilinde, davacının gösterdiği delillerle yetinilmeyip, kendiliğinden araştırma yapılarak, davacının çalışmasının gerçekliği, işin kapsam ve niteliğiyle, süresinin belirlenebilmesi amacıyla; öncelikle Kurum tarafından yapılan denetim tarihinde davacının fiilen işyerinde bulunmadığı, rapor aksinin de mevcut delillerle ispat edilemediği gibi, yine dinlenen tanık beyanlarının hüküm kurmaya yeterli olmadıkları gözetilmek suretiyle; re"sen seçilecek bordro tanıkları ile aynı çevrede işyeri olan işveren ya da bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler ilgili Kolluk ve Kurumdan sorulmak suretiyle saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı; sigortalının kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu ile davacıya ödemelerin nasıl yapıldığı, çalışma gün ve saatleri araştırılmalı; talep döneminde vergi denetmenleri tarafından da inceleme yada yoklama yapılıp yapılmadığı araştırılmalı; mahkemece öncesinde dinlenen tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeye çalışılmalı ve yine dinlenecek tanık beyanları arasında çelişki oluşması halinde bu çelişki de giderilmeli; böylece gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, belirtilen maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmadan eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde; davalı Kurum ve davalı işveren vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının isteği halinde davalı Alcan Yiyecek Tekstil Mobilya Hizmetleri Ltd. Şti."ye iadesine, 22.03.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi