
Esas No: 2016/12240
Karar No: 2019/1490
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/12240 Esas 2019/1490 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi vekili ... ili, ... 484 parsel sayılı 39800,00 m2 yüzölçümlü taşınmazın 3.068,00 m2"lik bölümünün kesinleşen orman sınırları içinde kaldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile bu bölümün orman niteliği ile Hazine adına tescili ve davalıların taşınmaza el atmalarının önlenmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 3.068,00 m2"lik bölümünün tapusunun iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, davalıların taşınmaza el atmalarının önlenmesine ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kesinleşen tahdide dayalı açılan tapu iptali ve tescil ile el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 14.07.1977 tarihinde kesinleşmiş arazi kadastrosu, 14.09.1999 tarihinde kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmaktadır.
Türk Medenî Kanunun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malik hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Yine aynı hüküm uyarınca, haksız bir elatma varsa, malike her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi tanınmıştır. Somut olayda, dava açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz gerçek kişiler adına tapuda kayıtlıdır. Kişiler, dava tarihinden önce taşınmaz üzerinde tapu kaydına dayanarak tasarruf ettiğinden, kişilerin dava konusu taşınmaza haksız bir elatmasından söz edilemez. Bu itibarla, davacı ... Yönetiminin davalıların taşınmaza elatmasının önlenmesine dair talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ayrıca 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tesbit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesindeki düzenleme gereğince davalılar aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi de kanuna uygun olduğundan davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına
05/03/2019 günü oybirliğiyle karar verildi.