23. Hukuk Dairesi 2013/5865 E. , 2013/7925 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili davacı ile davalı arasında 12.11.2007 tarihli düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye göre davalının B ve C bloklarda her katta iki daire olmak üzere toplam 20 daire yapması gerektiğini, oysa davalının, B blokta zemin katta 3 daire ve C blokta ise zemin + 4. Katta 3 daire olmak üzere toplam 22 daire yaptığını, bu durumda davalının sözleşmenin (fazladan 2 daire yaparak) dışına çıktığını, yapılan sözleşmede sözleşme dışı ortaya çıkan fazla bağımsız bölümlerin ne surette paylaşılacağının belirtilmediği, fakat sözleşmede müvekkili davacıya 20 dairenin içerisinden 4 daire düştüğünü, buna göre davacının hakkının sözleşmede %20 olarak belirlendiğini ileri sürerek, fazladan yapılan 2 dairenin tapuda %20 hissesinin davacı adına tesciline, talebin uygulanması mümkün olmadığı taktirde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile, 10.000,00 TL tazminatın, sözleşme uyarınca teslim süresinin bittiği 14.07.2010 tarihinden itibaren işleyecek kademeli ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 17.04.2013 havale tarihli dilekçesi ile talebini 27.000,00 TL olarak ıslah ettiğini bildirmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin fazla daire yapmadığını, sözleşme dışı fazla daire kazanıldığını gösterir dosyada bir belgenin mevcut olmadığını, ayrıca sonradan yapılan tadilat projesi de bulunmadığını, müvekkilinin proje dışında daire kazanmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; sözleşmeye göre, arsa üzerinde 3 blok halinde toplam 20 daire yapılacağı ve davacıya 4 daire verileceği, oysa toplam 22 daire yapıldığı, ancak bu dairelerinden birisinin B blok zemin kattaki 2 dairenin küçültülmesi suretiyle yapıldığı, toplam zeminin aynı kaldığı, dolayısıyla yüklenici tarafından sözleşmede kararlaştırılan toplam daire sayısından sadece bir daire fazla yapıldığının kabulü gerektiği, bunun da C blok zemin+4. kattaki dubleks daire olduğu, fazladan yapıldığı sabit olan bir dairenin sözleşmedeki paylaşım oranına göre %20"sinin davacı adına tescilinin mümkün olamayacağı, davalının C blokta kazandığı bir dairenin serbest piyasa rayiç bedelinin 100.000,00 TL olduğu, davacının davalıdan sözleşme fazlası daire yapımı nedeni ile 20.000,00 TL alacağının bulunduğu, davalı tarafın iki daire yapması gereken alana üç daire yaparak 35.000,00 TL ilave kazanç elde ettiği, 35.000,00 TL"nin %20 si olan 7.000,00 TL"nin de davacının hakkı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 27.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek kademeli ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacı tarafça dava tarihinde fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 10.000,00 TL"nin tahsilinin istendiği, 17.04.2013 tarihli dilekçe ile harç yatırılarak talebin 27.000,00 TL"ye artırıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece kabulüne karar verilen alacağın 10.000,00 TL"sine dava tarihinden, kalan kısmına ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, hükmedilen alacağın tamamına dava tarihinden itibaren faiz uygulanması doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın HÜKÜM fıkrasının 1 no"lu bendinde yer alan "27.000,00 TL"nin” ibaresinden sonra gelen “dava tarihinden” ibaresinin hükümden çıkarılarak, yerine "10.000,00 TL"sinin dava tarihinden, 17.000,00 TL"sinin ıslah tarihinden” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.